Sayfalar

3 Ağustos 2008 Pazar

İBRETLİ SÖZLER (Tapınak Kitabesi)

IBRET DOLU ÖZLÜ SÖZLER


1996 yılında Göztepe SSK Hastanesinde bir doktor arkadaşın muayene odasında gördüğüm ve hemen fotokopisini çektirip kitaplarımın arasına koyduğum bir tapınak kapısının kitabesinde yer alan,yaklaşık üç bin yıllık bu yazı bizim bir çok ozanımızdan,filozofumuzdan okuyup bellediğimiz bilgilerin kaynağının çok eskilere dayandığını,her şeyin hakkında "İlk Sözü Söyleme" şanslısının belirlenemeyeceğini gösterircesine önümüzde durmaktadır.

Kitapların arasında yıllar sonra bulduğum fotokopi kağıdı olduğu gibi duruyordu.O zamanlar bunu bir çok arkadaşıma vermiştim.Çoğu çucuklarına öğüt olarak evlerinde bir yerlere çerçeveletmişlerdi.

Bunun kazısını yapıp çıkaranın,dilimize çevirenin,kim olduğunu bilseydim seve seve de buraya yazardım.

Bunları tarihin içinden,toprak altından çıkarıp,günümüz diline çevirerek,anlaşılır hale getirenlere de şükranlarımızı sunmak isterim.Onlar ki insanların kayıp geçmişlerini gün ışığına çıkarırlar ve çağdaşlık seviyesini yükseltirler.Herkesin bilgisi düzeyinde faydalanabileceği bu özlü sözleri gururla sunuyorum.

Keykubat

06.01.2008

BIR TAPINAK YAZITI...

Gürültü patırtının ortasında,sükunetle dolaş;sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma.
Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış.
Sana kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun.
Bağısla ve unut.
Ama kimseye teslim olma.
Içten ol;telaşsız anlat.
Kısa,açık ve net konuş.
Başkalarına da kulak ver.
Aptal ve cahil olduklarında bile dinle onları;çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardir.
Yalnız yaptığın planlarin değil,başarılarının da tadını çıkar.
İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen;hayattaki dayanağin odur.Seveceğin bir iş seçersen,hayatin boyunca bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın.
Işini öyle sev ki;başarıların,bedenini ve yüreğini güçlendirirken,yaptiklarin da yepyeni hayatlar başlatmis olsun.
Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol.
Sevmedigin zaman sever gibi yapma.
Çevrene önerilerde bulun ama asla hükmetmeye kalkma.
Insanlari yargılarsan onlari sevmeye zamanin kalmaz.
Ve unutma ki,insanlığın asırlardır öğrendikleri,sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek kum taneciğinden daha fazla değildir.
Aşka burun kıvırma sakın;o çöl ortasindaki yemyeşil bir vahadır.
O bahçeye layik bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakima ihtiyaci olduğunu unutma.
Kaybetmeyi,ahlaksiz bir kazanca tercih et.ilkinin acısı bir an,ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer.
Bazı idealler o kadar değerlidir ki,o yolda mağlup olman bile zafer sayilir.
Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.
Yillarin geçmesine öfkelenme;gençliğe yakışan seyleri gülümseyerek teslim et geçmişe...
Yapamayacağin seylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme.
Rüzgarin yönünü değiştiremediğin zaman,yelkenlerini rüzgara göre ayarla.
Çünkü dünya,karşilastiğin firtınalarla değil,gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir.
Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki,evreni yargilamak imkansizdir.Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle bariş içinde ol.
Hatırlar misin doğduğun zamanları?Sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu.
Öyle bir ömür geçir ki,herkes ağlasin öldügünde,sen mutlulukla gülümse.Sabırlı,sevecen,erdemli ol.
Eninde sonunda bütün servetin sensin.
Görmeye çaliş ki,bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de insanoğlunun biricik güzel mekanıdır.
Xsentius, M.Ö IX. yy.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.