AKP hükümetinin ABD-AB baskısı ile başlattığı "Ermenistan ile şirin ilişkiler kurma" çabaları aldı başını gidiyor.Ancak ne hocalı katliamının bir soykırımolarak tanınması ne de Karabağ sorunun çözümü ile ilgili bir ilerleme var.Bu hafta Rusya'da Azerbaycan ile Ermenistan Dağlık Karabağ Sorununu görüşmek için bir toplantı yaptılar.Ancak ortada bir çözüm yok.Hükümet Bakü-Tiflis Kars demiryolu projesinde Ermenistanı devre dışı bıraktı.Ama,cemaati olmayan Van'daki Ahtamar kilisesinin onarımı ve daha niceleri yapılmasına rağmen Ermenistan'ın somut bir girişimi yok.Bir de bu yıl sözde Ermeni soykırımının ülkemize kabul ettirileceği yolunda Amerikan basınında bir şeyler yazılıp çiziliyor.
E-mailime gelen Dr.Ahmet Hamdi Kepekçi'nin konu ile ilgili yazısı uyarıcı olur belki diye bloguma ekledim.Başlığını ben koydum.Umarım birileri dikkate alır.
Keykubat
ERMENİLERE TAVİZLER VERİLİRKEN...
Dış Politikada Ermenistan’a Verilen Tavizler 1915 yılında Osmanlı Devleti birinci dünya savaşında cephedeyken, öteden beri teba-i sadıka kabul edilen Ermeniler bir gece ansızın harekete geçerek Van’da binlerce Türk’ü öldürmüştü. Bu tarihten sonra da Anadolu’nun değişik yerlerinde yaklaşık 520.000 Türk insanı, Ermeniler tarafından öldürülmüştür. Osmanlı, bu katliamlara sebebiyet veren Hıncak ve Taşnak partilerini kapatmış, ardından olaylara karışan Ermenilere tehcir uygulamıştır. Göç esnasında Ermenilerden de can kaybı meydana gelmiştir. O günün koşullarında yaşanan mukatele esnasında her iki taraf da kayıp vermiştir.Bilindiği gibi Ermenilerin Türklere yönelik katliamları Kafkaslar’da ve Azerbaycan’da da devam etmiştir. 1919 yılından itibaren katliamların yoğunlaştığı görülmektedir. Bazı örnekler verecek olursak, Nahçıvan ve Şerür çevresindeki 45 köyün
yakılması, Erivan'da Uluhanlı yanındaki Karadağlı adlı İslam köyünde, Uluhanlı'nın 5 km. kuzeyinde Cebeçalı köyünde, Erivan'da Hacıbayram ve Haberbegli köylerindeki Ermeniler tarafından yapılan baskınlar, Erivan yakınından trenle Gence'ye giden 500 Müslüman, Gümrü yakınında vagonlardan indirilerek, hepsi öldürülmüştür. Tarihler 25–26 Şubat 1992’yi gösterdiğinde Ermeniler her türlü savaş silahı ile, Hocalıya saldırdılar ve genç, yaşlı, kadın, çocuk demeden, herkese kıydılar. “Hocalı Katliamı” adıyla da anılan bu hadisede yüzlerce Azeri Türkü öldürülmüştür.
Netice olarak son iki asırdan beri Ermenilerin sistematik saldırı ve baskılarıyla, 1. 5 milyon Azerbaycan Türkü Ermenistan'daki yurtlarından, dağlık Karabağ bölgesinden ayrılmak zorunda kalmışlardır. 1988'den itibaren Ermenistan'da Azeri vatandaş kalmamıştır.
Son aylarda Erivan-Antalya uçak seferleri başlatılmıştır. Daha önce kapatılan Türk hava sahası, sessiz bir şekilde açılmıştır. Hava sahamızın kapatılma sebebi olan dağlık Karabağ’ın işgali acaba kanıksanmış mı ki bu karar alınmıştır. Kamuoyu bunun cevabını merakla beklemektedir. Sonra alınan bu karar Azeri kardeşlerimizi de incitmiştir. Ermeni mezalimi, Azerbaycan’ın sürekli olarak ıstırabını yaşadığı bir konudur.
Geçen zaman zarfında Ermeniler politikalarından bir adım geri atmamışlardır. Üstelik dünya kamuoyunu da arkalarına almışlardır. Türk hükümeti ise, Kıbrıs’ta olduğu gibi barış adına taviz diplomasisi uygulamaktadı r. Hatırlarsınız 2007 tarihinde Van Ahtamar kilisesi devletin kesesinden ciddi harcamalar yapılarak restore edilmiştir. Cumhurbaşkanı Gül Kars’ta ahi harabelerini ziyaret etmiştir. Sözde Ermeni soykırımı iddialarını boşa çıkartacak araştırmalarıyla ün salmış Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun kurumdaki görevine son verilmiştir. Bütün bunlar yapılırken Ermeni tarafı ise, bir tek adım bile atmamış hatta her fırsatta sözlerinin ve duruşlarının değişmediğini deklare etmiştir. Türkiye bu tutumuyla Ermenileri öteden beri iddia ettikleri sözde soykırım iddiaları konusunda şımartmış olmaktadır.Unutulmam ası gereken nükte, dış politikadaki
istikrarsızlık mutlaka iç politikaya, iç ve dış güvenliğe de yansıyacaktır.
Dr. Ahmet Hamdi KEPEKÇi
- http://www.ahmetham dikepekci. com
04.7.2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.