ERGENEKON,ESKİ ORTAĞIN TASFİYESİ Mİ?
2006’da Ümraniye’de emekli bir astsubayın evine yapılan baskının gelişen Danıştay,Cumhuriyet Gazetesi bombalaması ve Mersinde bir dernekte Silahlı yemin töreni yaptıran emekli bir subayın olaylarına ek olarak emekli Tuğgeneral Veli Küçük , Avukat Kemal Kerinçsiz , Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol ve Doçent Emin Gürses "in de aralarında bulunduğu 37 kişi tutuklanmıştı.
Ulusal Kanal,Aydınlık,Doğu Perinçek,Ferit İlsever, İlhan Selçuk,Kemal Alemdaroğlu gibi keskin şeriat karşıtı oldukları bilinen basın,siyaset ve Üniversite camiasından kişilerin bu sabah saat 04.00 sıralarında tutuklanmaları olayına polisçe bu operasyona konulan ad olan “Ergenekon” adıyla bilindiğinden bu isim ortaya çıkmıştır.
Aşağıdaki haberde Ferit İlsever’in AKP hakkında kapatılması talebi ile 13.4.2006’da kapatma davası açtıklarını hatırlayalım.
İşçi Partisi (İP ) Genel Sekreteri Ferit İlsever , AK Parti `nin Anayasa `nın 68/4. maddesine aykırı eylemlerin odağı haline geldiği iddiasıyla, AK Parti `nin kapatılması için dava açılması ve sorumlu Başbakan ile hükümet üyelerinin cezalandırılması istemiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı `na suç duyurusunda bulundu.Yargıtay önünde açıklama yapan İlsever, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan `ın 6 Nisan`da yaptığı açıklamada `Silahsız bir şekilde, gelirsin masada her şeyi konuşuruz` dediğini belirterek, daha sonra gelen tepkiler üzerine, çağrının PKK `ye değil DTP `ye olduğu yönünde açıklama yapıldığını kaydetti............
......Siyasi Partiler Yasası `nın 101 maddesinde bunun yaptırımı düzenlenmektedir. Anılan maddenin (b) bendine göre, `Bir siyasi partinin, Anayasa `nın 68. maddesinin 4. fıkrasına aykırı eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespiti` halinde temelli kapatılmasına karar verilir.
1950 yıllarından 1980 askeri ihtilaline kadar geçen sürede ABD Türkiye’nin Osmanlı-Türk İslam siyaseti yapmasını engellemek amacı ile Alevilerden ve Kürtlerden oluşan muhalif kesimi iktidarda tutmuştur.Bu kesimim eliyle sağ-sol olaylarını körüklemiş,1969-80 arası Türkiye Devletinin vatansever gençleri biribirlerine kırdırılarak ülkenin bu dönemde yetiştirdiği gençleri işlevsiz hale getirilmiştir.
Böylece bizden başka tüm üçüncü dünya ülkelerinde uygulanan bu proje ile emperyalizm kazancını garanti altında tutmuştur.
1980 sonrası yeniden yapılanan ABD siyaseti,Ortadoğuda yeni bir düzen planını işleme koymuştur.Bunun adı bilindiği gibi B.O.P’tur.Bu projede Türkiye’ye ABD adına himayecilik görevi biçilmiştir.
Bu plan gereğince geçmişte kullanılan Alevi-Alevi Kürt-Dersim kesimlerinin tasfiyesi gündeme gelmiştir.Bu da bu güne kadar yapılamamıştır.
2007 yılının sonlarına doğru ABD’’nin K.Iraká operasyon izni verdiğinde “PKK bizimde düşmanımızdır” diyen ABD Marksist kökenli bu örgütün tasfiyesi işlemini başlatmıştır.
Yeni proje gereği,Türkiye himayesine verilmesi düşünülen Arap Emirlikleri halkları bu kesimi kabul etmemektedirler.AKP hükümetinin Araplarla ilişkilerini göz önüne aldığımızda bu tespit de kesinlik kazanmaktadır.
Onlara göre bu kesim,Müslüman kabul etmedikleri Hurufi,Zerdüşt temelli inançlı veya Komünisttirler.
Bu nedenle bunları Lider kabul etmeleri söz konusu değildir.Arapların bu yapıları, kanaatimce bu kesimin tasfiyesini zorunlu hale getirmiştir.
Akabinde de diğer Marksist düşünceli,şimdinin Ulusalcıları olan kesimin de tasfiyesi gündeme gelmiştir.Tasfiye edileceğini anlayan bu kesim önce Refah-Yol hükümetini 28 Şubat 1998'de ince bir balans ayarı ile alt etmiş ve daha AKP ortaya çıkmadan ABD karşıtı faaliyetlerine başlamıştır.
Ayrıca ABD’nin yeni projesinin de halkımıza getireceği tehlikeleri sezip bu grupla birleşerek hareket eden diğer Türk demokrat vatanseverler de bu tasfiye kapsamına alınmış görünmektedir.
Son AKP kapatma davası ile ABD’nin düğmeye bastığı anlaşılmaktadır.
27 yıldır PKK ile Türk Ordusunu ve güvenlik güçlerini bu proje kapsamında modernize eden ABD gözden çıkarılanlarla bağımsızlık isteyen vatanseverlerin oluşturdukları kamuoyu olayları ile projeden vazgeçecek gibi olmadığını göstermiş oldu.
Alevi ,Alevi Kürt ve Dersim kökenlilerin devlet içinde tasfiyesi ve işlevsiz kılınmasını amaçlayan bu operasyonun nasıl sonuçlanacağını da bekleyip göreceğiz.
Basında geçtiğine göre son günlerde adı geçen operasyon nedeni ile tutuklanan yukarıda adı geçenlerin çoğu hakkında henüz hazırlanmış bir suçlama iddianamesi olmadığı dile getirilmektedir.
12.Eylül 1980 Askeri İhtilalini hatırlatan bu tutuklamalar son yıllarda getirilen PKK militanlarını, adi suçluları bile adliyeden serbest bıraktıracak yapıdayken,bu tür tutuklamaların hangi yasaya göre yapıldığı ise anlaşılamamaktadır.
Demek ki ABD isterse yasa masa önemli değil.
Bankamatik,anında işlem tamam oluveriyor.
Aynı 12.Eylül 1980’deki gibi.O da onun emri ile olmuş,her şey bir anda bıçak gibi kesilivermişti.
Teröristler,devleti soyanlar ve diğer suçlar için devletin yıllardır gösterdiği acizlik ise halkımıza biçilen son yaşam standardı olsa gerek,değil mi?
21.3.2008
EKTİR;15.10.2010
Şimdi de "Ergenekon" kelimesinin farklı bir şekilde etimolojisini inceleyelim.
"ER-ERAN=Tevrat'ta Yahuda peygamberin oğlunun adı olup,Yahudi isimler sözlüğünde Erken vakitte uyanmış,aymış,aydın" demektir.
Bizde adlarının başında,sonunda Ercan,Ersin,Ertürk, Türker,Şener gibi "ER" eki almış adların çoğu içimizdeki dönme Ermeni, Rum,Grek ve Yahudilere, Sabetayistlere aittir.
Türkçe'deki "ER=Erkek,Asker" anlamlarındaki kelimeler ile uyumlu olduğu için,dönmeler bu adlarla kolay kamufle olabilmektedirler.
Aydın adı da "ER"in anlamından esinlenerek dönmelerce kullanılan yaygın adlardandır.
Ama adı her böyle olan bunlardan değildir elbette.
Çünkü,bir çok insan Türkçe olduğu için bu adları kolay benimsemektedir.Müslümanların kullandıkları Arap adlarını benimsemeyen dönmeler bu adların yaygınlaşmasına hizmet etmişlerdir.
Devletin kafa yerlerinde,ordudan polise,üniversiteden milli eğitime,basından sinema ve tiyatroya daima bunların olduğunu unutmayalım.
Bunların,sağ-sol,pkk terörü,Susurluk ve benzeri Gladyo tipi operasyonlarda ülke ve halk aleyhine örgütlenmeleri,başka ülkelere hissettirmeden casusluk etmeleri kötüdür, cezalandırıl-malıdır.İnsan olarak suçlamak olası değildir.
Ayrıca,ERAN Hindististan'da eski Gupta İmparatorluğu zamanından kalma çok antik bir şehirdir.
Hz.İbrahim'in geldiği yeri unutmamak için çocuğuna memleketinin adını koyduğu anlamını da çıkarabiliriz.İbrahim peygamber soyu Yahudi rahiplerinin Hintli KALANİ RAHİPLERİ" olduğu eski Yunan kayıtlarında,Tevrat Hititliler bölümünde,Hz.İbrahim'in aslen eski beyaz Hintli olan Hititlilerle akrabalıkları geçmektedir.
Ancak kullanılan anlamın ilk anlam olma oranı yüksektir.Operasyonların erken olması anlamında eklenmiş olabileceği gibi,ajanların piri olan beyefendinin de adının başında bir "E" harfi "Er"e işaret etmektedir.
Bizde adlarının başında,sonunda Ercan,Ersin,Ertürk, Türker,Şener gibi "ER" eki almış adların çoğu içimizdeki dönme Ermeni, Rum,Grek ve Yahudilere, Sabetayistlere aittir.
Türkçe'deki "ER=Erkek,Asker" anlamlarındaki kelimeler ile uyumlu olduğu için,dönmeler bu adlarla kolay kamufle olabilmektedirler.
Aydın adı da "ER"in anlamından esinlenerek dönmelerce kullanılan yaygın adlardandır.
Ama adı her böyle olan bunlardan değildir elbette.
Çünkü,bir çok insan Türkçe olduğu için bu adları kolay benimsemektedir.Müslümanların kullandıkları Arap adlarını benimsemeyen dönmeler bu adların yaygınlaşmasına hizmet etmişlerdir.
Devletin kafa yerlerinde,ordudan polise,üniversiteden milli eğitime,basından sinema ve tiyatroya daima bunların olduğunu unutmayalım.
Bunların,sağ-sol,pkk terörü,Susurluk ve benzeri Gladyo tipi operasyonlarda ülke ve halk aleyhine örgütlenmeleri,başka ülkelere hissettirmeden casusluk etmeleri kötüdür, cezalandırıl-malıdır.İnsan olarak suçlamak olası değildir.
Ayrıca,ERAN Hindististan'da eski Gupta İmparatorluğu zamanından kalma çok antik bir şehirdir.
Hz.İbrahim'in geldiği yeri unutmamak için çocuğuna memleketinin adını koyduğu anlamını da çıkarabiliriz.İbrahim peygamber soyu Yahudi rahiplerinin Hintli KALANİ RAHİPLERİ" olduğu eski Yunan kayıtlarında,Tevrat Hititliler bölümünde,Hz.İbrahim'in aslen eski beyaz Hintli olan Hititlilerle akrabalıkları geçmektedir.
Ancak kullanılan anlamın ilk anlam olma oranı yüksektir.Operasyonların erken olması anlamında eklenmiş olabileceği gibi,ajanların piri olan beyefendinin de adının başında bir "E" harfi "Er"e işaret etmektedir.
ABD James BOND'u Clair E. George'u da tanıyalım;
Clair E. George 1955’den 1987’ye kadar Honduras’tan İran’a Avrupa’dan Çine kadar dünyanın bir çok yerinde C.İ.A’nin gizli operasyonlarını örgütlemek ve uygulamakla görevlendirilmiş, C.İ.A’nın,önce DO (Directorate of Operations-Operasyonlar Müdürlüğü )nde 1955’de başladığı ajanlık hayatına,sonradan adı DDO (Directorate of Direct Operations-) olan Doğrudan operasyonlar Müdürlüğünde 1987 yılına kadar görev yapmış,Amerikan istihbaratının en yüksek mevkilerine çıkmış,sonunda İran ve Nikaragua olaylarında aldığı rollerdeki suçları, Tansu Çiller döneminde PKK'ya silah satış olayına adı karışan Özer Çiller-Secord işbirliği olaylarında adı geçen Secord firması ile kaçak silah satış bağlantıları yüzünden yargılanmış ve bundan da ucuz kurtulmuş bir C.İ.A ajanıdır.Yazının en üstündeki gazeteyi tıklayarak okuyunuz.
Türkiye ve diğer NATO ülkelerinde gladyo örgütlenmelerinde de aldığı görevler sayesinde haklı bir şöhret kazanan Clair E. George’un adının bu tür operasyonlara,mesai arkadaşı olan baba G.Bush’un oğlu George Walker Bush tarafından Irak ve Afganistan operasyonlarında verilmesi bence çok doğaldır.
Onun başarılarını aynı mükemmellikte başarma gayesi ile bu ad operasyonlara eklenmiş olabilir.
Şimdi etimolojiyi tamamlayalım;
Er George-(Neo- Conservative-Yeni Muhafazakarlık anlamına gelir.Bush'un Cumhuriyetçi Partisinin yeni sloganıdır.) adlarının ön ekleri ile birleştirdiğimizde ERGENEKON adını elde ederiz.Ergenekon ibnesi haham Tuncay GÜNEY’in de “-Ergenekon adı Türk tarihi ile alakalı bir ad değildir." açıklaması da böylece yerini bulmuş olmaktadır.
Bu konuda bilgi almak için de yazıyı tıklayınız.Link İngilizcedir.
Er George-(Neo- Conservative-Yeni Muhafazakarlık anlamına gelir.Bush'un Cumhuriyetçi Partisinin yeni sloganıdır.) adlarının ön ekleri ile birleştirdiğimizde ERGENEKON adını elde ederiz.Ergenekon ibnesi haham Tuncay GÜNEY’in de “-Ergenekon adı Türk tarihi ile alakalı bir ad değildir." açıklaması da böylece yerini bulmuş olmaktadır.
Bu konuda bilgi almak için de yazıyı tıklayınız.Link İngilizcedir.
Bu resim 23.9.2014'de eklendi |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.