Sayfalar

3 Ağustos 2008 Pazar

ANAYASA MAHKEMESİ AKP DAVASINI KABUL ETTİ

ANAYASA MAHKEMESİ AKP DAVASINI GÖRÜŞMEYİ KABUL ETTİ


Basında çıkan son habere göre Anayasa Mahkemesi AKP'nin kapatılması için Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman YALÇINKAYA'nın açtığı kapatma davsını kabul ettiğini aşağıdaki açıklama ile bildirdi.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, AK Parti'nin kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca sunulan iddianamenin kabulüne karar verildiğini bildirdi.

Paksüt, yüksek mahkemenin saat 10.00'da başlayan ve yaklaşık 4 saat süren toplantısının ardından yaptığı açıklamada, ''Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Mahkememize bir iddianame sunmuş idi. Karar, iddianamenin Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oy birliğiyle, Abdullah Gül yönünden de kabulüne Haşim Kılıç, Sacit Adalı, Serdar Özgüldür ve Serruh Kaleli'nin karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi'' dedi.


Buna göre Cumhur başkanı Sayın Abdullah GÜL de görüşme dışı tutulmak istenmiş,ancak olmamış.
Şimdi AKP medyası suçlamalara ve mağdur edebiyatlarına doz arttırımı yaparak devam edecek.
Başta Doğu Perinçek ve Tuncay ÖZKAN ile yandaşlarını suçlayacak,adaletin bir oligarşinin elinde olduğunu vs.vs.söyleyecek.
Peki,döven suçlu da dayak yiyenin hiç kabahati yok mu?
Ortalığı gereksiz yere gerdiğini önceki yazılarımda zaten beylerin açıklamaları ile,gazete ve internet medyasına yazılan küpürlerle göstermeye çalıştım.
AKP bu ortamı kendisi yaratmıştır.Amacı ise mağdur edebiyatı ile 12 eylül öncesi bir kardeş kavgası başlatmak ve ortalığı bulandırmaktır.
Mevcut şartlarda ABD'nin yaptırmak istediği "Ilımlı İslam Şeriatı" düzenini oluşturması oldukça sarpa sarmıştır.
Yaratılacak bir iç karışıklığa çaktırmadan eklenen bir ABD "Demokrasi Getirme" hareketi ile işlem sonuçlanacaktır.
Yazık bu ülkeye ve bunca yıldır kaybettiği evlatlarına,parasına,huzuruna.
Adam "değiştim" diyor.ABD-AB ve yerli yandaşları bu adamı bir güzel halka allayıp pulluyor.Sonra bakıyorsunuz adam değişmemiş.Daha da geriye gitmiş,ağzının da pergeli kaymış durumda.
Ciddi siyaset güden bir devletin sermayesi,siyaseti,sivil güçleri ve silahlı kuvvetleri daima alternetif bulundurması gerekirken,halkın gözünden düşmüş,pili bitmiş,çirkin siyaset yapan,halkın kaçtığı,siyasilerin muhalefet diye yedekte bekletilmesini anlamıyorum.
Bizim çıkmazımız Tayyip,Akp değildir.
Alternatif yaratmıyoruz.
Bir adamı öne koyup,o da yıpranınca,halkı gene kaçtığı kötü siyasetçiye teslim ediyoruz.
Bizim millet olarak sorunumuz budur.Demirel-Ecevit ikilemesi gibi.Koca milletin ve devletin kaderi iki siyasiye bırakılırsa,halkın önüne test soruları kadar şecilecek şık konmazsa,her dönem aynı siyasilere oy vermek zorunda bırakılırsa bu çözüm müdür?
Böyle basiretsiz devlet yönetilir mi?
Bir iki siyasinin elinde koca bir devletten bahsedince de devletin ve milletin satılması,biryerlere teslim edilmesi gib iddaları da,hırsız,rüşvetçi,iş takipçi siyasileri de yadırgamamak lazım.
Aymaz ve doymaz siyasetçiler ülke idaresini çekinmeden teslim ettiler şimdi de sonunda ülkenin tasfiye işlemini başlatıyorlar gibi görünüyor.
Ülke,şimdi ciddi bir kaosa doğru gidiyor.Şimdi borsa düşecek döviz ve altın fırlayacak,dış borçlar katlanacak.Olası bir hükümet krizinde de milyarlarca dolarlık dış ve iç borçlarda katlanarak ödenmez hale gelecek.
Allah korusun Arjantin gibi miletin bankalardaki hesaplarına bile ABD-İMF haciz uygulayabilir veya karşılığında olmadık yerlere mehmetçiklerimiz ABD jandarmalığı yapmak için gönderilebilir.
İşte okumayan milletin poşetler uğruna oy vermesinin karşılığı da böylece gelir evladını,huzurunu alır adamın.Umarım hiç birisi olmaz.
Ancak bölünme provaları her gün artarak yapılırken insanın umutlu olması da kolay değil hani.
Allah sonumuzu hayır etsin diyorum.
O da isteyen varsa elbette!

Keykubat
31.3.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.