Sayfalar

15 Ağustos 2008 Cuma

#AMERİKA ŞERİAT DEVLETLERİ

AMERİKA LAİK DEĞİL KUSURSUZ BİR İNCİL ŞERİAT DEVLETİDİR.


OTURUP AĞLASAK MI?



Akşam Gazetesinden muhabir Nagehan Alçı’nın haberine göre,ABD Kongresi’nin önde gelen isimlerinden, Ortadoğu politikasını ‘şekillendiren’ 1959 İllionis eyaleti doğumlu Kongre üyesi Steven Mark Kirk adlı eski ajanın biri “ABD eskiden Türkiye’nin AB üyeliği için Almanya ile çarpışmaya bile hazırdı. Ama bizim size ihtiyacımız olduğu zaman siz ortada yoktunuz! 1 Mart tezkeresinden sonra Türkiye’nin önemi yüzde 90 azaldı diyebilirim. ABD artık Türkiye’den hiçbir şeye karışmamasını bekliyor. Belçika gibi” demiş.

Oturup ağlasak mı,dizlerimizi mi dövsek bilmem?



Muhabir hanımın yazdığı ön söze göre de dünya siyasetinin belirleyicisi olan Amerika’ya yanlış yapmışız.Onların şefkâtlarından mahrum kalma tehlikesine düşmüşüz herhalde.


Peki , ilk “B.O.P projeleri, Turgut ÖZAL döneminde,aynı Tayyip metodu ile basının siyasi iktidar yanlılarınca satın alınıp susturulduğu, sıkıyönetimin her gün birilerini idam sehpalarında sallandırıp,insanların nedensiz bir şekilde kayıp listelerine eklendiği bu dönemlerde bu konular hiçbir şekilde tartışılamadan uygulamaya konuluverdi.


Bu korku 2000 yılına kadar da sürdü.


Halen bir şekilde korkular mevcut.

Amerika’nın el altından örgütleyip oluşturduğu bir takım siyasi hareketlerle ülkemizin varlığını ilgilendiren konularda bile, devletimizin kararlarını devre dışı bırakan bir siyaset uygulaması ile ilişkiler bu hale gelmedi mi?


Amerika'nın Irak Ortadoğu Macerası izlenimleri;

130.000 kişinin katili olduğu,nükleer silahlara sahip olduğundan dünya gezegeni için tehlikeli olduğu iddia edilen Saddam Hüseyin , o da şahsen kendilerinin Irak’ı bölmek ve parçalamak üzerine hazırlanmış planlarına ortaklık eden isyancı,işbirlikçi Kürtlere karşı yapılmış bir tür iç savaşta olan olayları bahane ederek Irak’a iftiralarla girmedi mi?

Getirdiği demokrasi sonucu Saddam ve hükümet üyelerinin giden kellelerine 2.milyon Irak vatandaşı da eklenmedi mi?



Sadece Amerika 4 bin asker yitirmedi mi?Irak’ın halini görüyoruz.Basında yer alan haberlere göre bu demokrasi operasyonu Irak’ı petrol üretimi dışında tutup bu gün petrol fiyatlarını 150 USD (ABD) dolarına fırlatmadı mı?


Hani Amerika bu savaşı  petrol için yapmıyordu? Bu oyunlar ne peki?

Amerikan askerlerinin korkusundan Camilere sığınan sıradan Irak halkını cami içinde kurşunlamadı mı,hapishanelerde, evlerinde çoluk çocuk tecavüz etmedi mi?



Açıkça bu halka soykırım uygulamadı mı?

Bu gün sekiz milyon Irak vatandaşının bu savaş yüzünden sakat,işsiz,yurtsuz,yatalak kalmasının,yıllarca çalışıp emekli olmuş insanların sosyal güvencelerini ortadan kaldırmış, ülkeye girer girmez bu ülkenin kültür mirasını yağmalamış bir Amerika mı bunu söylüyor?


Amerika Şeriat Devletleri;

Bizzat, George W.Bush, Mısır’da Fransa C.Başkanı Jack Chirac’a Şarm el Şeyh kentinde “Ortadoğu’da Yecüc-Mecüc var,kıyamet alametleri görünmeye başladı yardım et de bunları oradan çıkaralım demedi mi?



Demokrat ve çapkın olması ile ünlü Bill Clinton’un eşi Hilary Clinton bile dün Obama’ya destek isterken şöyle diyordu ;”I’am the God’s prayer for our nation” ve sözünü bitirirken de “God Bless you” ile son veriyordu.


Yani ilk cümlede “Ben,Milletimiz için Allah’ın bir duacısıyım” diyor ve sözünü de “Allah sizi korusun” ile bitiriyordu.Ezelden beri paralarının üstündeki “We Trust in God” yani “Allah’a inanıyoruz,bağlıyız” mesajlarını koruduklarını da eklemeye gerek yok sanırım.

Barrack Obama'nın
2 iki İncil ile yemin
etmesi yemin
geleneğini tartışmaya
açtı.

Yani Amerika zaten bir şeriat devleti değil miydi?1919’da din kardeşlerine kıyak olsun diye bir "Ermenistan Devleti" kurmak için buralara savaş gemisi gönderen de onlardı ama neyse geçmişte kaldı.


Ama her yıl temcit pilavı gibi ısıtılıp kotarılıp önümüze sürülen bitmez tükenmez Ermeni Soykırımı da devleti yolmak için bitmeyen bir "Haçlı" mazereti değilmidir?


Ancak son zamanlarda G.W.BUSH tam bir “Haçlı Askeri” görüntüsü sergileyip bütün dünya milletlerini gelecekleri hakkında korkuya düşürdüyse acaba kabahat kimde?

İkiz kule tezgahını Bush kendi halkına bile kabul ettiremedi.

İnsan hakları ve demokrasinin beşiği olarak bilinen Amerika devletini,bu siyasiler, ortak çabaları ile “Hıristiyan Şeriat devleti” haline getirmedi mi?



Obama’dan Mc Cain’e kadar herkes cüppesiz papazlar gibi dolanmıyorlar mı? Amerika bizi “Ilımlı İslam” ülkesi olarak anarken kendisi bizzat “Amerika Şeriat Devletleri” olarak anılmaya başlanmadı mı?

Amerikasız olmaz diyenlerimiz;

Amerika bizi terk ediyormuş.Farklı bir şey isteyen var mıydı ki?

Vardı elbet,kimler?


Başta AKP’yi Amerika’ya pazarlayan gayrimüslüm sermaye,işbirlikçileri,adam kıtlığından dolayı devlet içine özellikle İnönü döneminde sokulmuş “Alevi” kimliği altında arazi olmuş dönme Ermeni ve Rumlar ile arkalarında saf tutmuş bilumum kalabalık ve “Ermeni İsmet’in yarattığı “kızılbaş,dönme” hakimiyetinden kurtulma bahanesi ile “devleti teslim etmeyi bile göze almış” işbirlikçi bir hükümet.


AKP’de sözde halkı bunlardan kurtaracak olan bir Mesih gibi millete telkinde bulunarak iktidar oldu ve devleti “pazarlıyorum” dedi ve bedavaya verip batırdı.


Devleti kızılbaşlardan kuratabildi mi?

Görünüşe bakılırsa birileri ondan kurtulmak üzereler.

Irak’ın işgali öncesi B.O.P planını siyasilere kabul ettiremedi,koalisyon güçlerinin ülkeye asker sokması kuşku yarattı ve 01 Mart t 2003 tezkeresi AKP’lilerin oyları ile ret edildi.


Ardından Amerikan askerlerinin Irak’ta tam bir “Haçlı Seferi” görüntüsü veren fiilleri halkta galeyana sebep olunca,destek aldığı ABD’yi düşman gösteren “Kurtlar Vadisi Irak” filmini çektirdi ve galasına bir başbakan olarak ailece gitti ve ciddi bir zılgıt yedi.

”Bush gece yarısı ekspresini seyretmeye gitse ne yanıt verirsiniz?” sorusu şak diye geldi.


Ondan sonra BİM’in sahibi ve başbakanın danışmanı olan Cüneyt ZAPSU,gidip “Bu adam iyi niyetli saf bir adamdır. Kullanmaya devam edin” dedi ve bu konuşma görüntüsü dünya basınında rezalet komedisi oldu.


Yani, danışmanının bile saf diye tanımladığı adamlara oy veren pür saf bir milletiz demek ki.

Yani Amerika Türkiye’ye mantıklı ,adil bir proje ile gelmedi.Ortadoğu’ya “düşman” olarak yaklaştı ve yaklaşımı böyle algılandı ve böyleydi.Burada Türk halkının ve siyasetçisinin göstereceği farklı bir tavır yoktur.Hatta çok da kibar davranılmıştır.


Halkımız arasında düşmanlık ortadan kaldırılmalıdır;

B.O.P projesi kapsamında 24 ülkeye ABD jandarması olmayı,bu ülke insanları ile anlaşıp uyuşmayı ve de semavi dinlere mensup tüm devlet ve milletlerle uyuşmayı kabul ediyorsunuz ama,kendi ülkenizde kendi vatandaşınız olan,Alevi,kızılbaş,Şafii ve Şii’ler ile bunların tarikat kollarının ileri gelenleritoplanıp “tek millet,tek devlet,tek bayrak” dediğiniz ilkede anlaşmak için hiçbir fedakarlıkta bulunmuyorsunuz.


Bir iki göstermelik Cem evi açmak,halkın genelinin katılmadığı katılanların da düşkün ilan edildiği bir Alevi bayramına katılmakla bu sorun çözülmedi çözülmez de.


Bu sorunu çözmek isteyenlerce bir “anlaşma ortamı” acilen yaratılmalıdır.

Her grup anlaşmaya istekli olmalıdır.

Sünni kesim ve her iki grup içinde bulunan aklı selim insanlar bunun için çaba sarf etmelidir.

Kökten inanç yapılarında farklılık olan bu insanları ne Sünnilerin ne de Alevi-Kızılbaşların Sünnileri “yok saymayacak” bir yapılanma için karar birliği sağlanmalıdır.


Her iki taraf iktidara geldiğinde devlet rejimini kökten değiştirme çabalarına bir son vermelidirler.

Bu topraklar üzerinde birlikte yaşadığımız için ilk önce “bizim” anlaşmamız şarttır.


Yavuz Sultan Selim’in hilafet merakı ile ortaya çıkmış bu düşmanlık artık son bulmalıdır.

Bu sorunlarımızı biz çözebiliriz.


El şeyi ile gerdeğe girilmeyeceğini herkes bilir.


Milletvekillerine çağrı;

Meclis kapısından girip,ilelebet 5 milyar aylıklı “ kıyak meclis emekliliği” hakkına sahip olan, kendini seçkin gören ve hastanelerde gazi haklarından kendilerini ve ailelerini ve hatta teröristleri bile yararlandıran kişilerin bu ülkeye çok borçları vardır.

İlk önce bunun için bir kamuoyu oluşturulmalıdır.

Gerekli kurumsal yapılar oluşturulup bir an önce bu halkların arasındaki “düşmanlık tohumları ortadan kaldırılmalıdır.


Ben bile oluşan şu berbat şartlar karşısında hiç aklıma gelmeyen şeyi yapıp kafatasçı bir milliyetçi haline geldiysem başımızdaki aymaz ve doymazların dışarının çomağı ile bizi şekillendirmelerindendir.


Siyasetçi olmak sorumluluk ve fedakarlık ister.Eski fikirleri yerlerine koyup çağdaş çözümler üretelim

Eşeğinin götürebildiği yer kadar görgü ve bilgiye sahip ilk ve orta çağ ulemalarının bilgileri artık bir orta okul çocuğunun mantığında kaybolup gitmektedir.


Eğitim ve ulaşımın,bilimin her gün devrimler yarattığı bu çağda kimse ilk ve ortaçağ ulemalarının" bilgisi ile devlet yönetmeye kalkmasın.


Hele hele alemin Mars’a yeni yaşam kurma masraflarını bizim gibi ülkelere ödetmek için bizleri krizlerle soyma ve kıyma planları yaptığı bir zamanda bunlar asla düşünülmemelidir.


Herkes aklını başına alıp bu ülke için bir çözüm bulmazsa, başkaları bizim için kesinlikle çözüm bulacaktır.

Haberde olduğu gibi.

Saygılarımla

Keykubat.

09.6.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.