"Türkiye Türklerindir +40" Bloguna Hoş geldiniz!!!

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.
Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.
İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!
Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.
Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Hakkımda

Fotoğrafım
Balıkesir , Bandırma , Türkiye
KENDİLERİ İÇİN PLAN YAPMAYAN MİLLETLER, BAŞKALARININ KENDİLERİ İÇİN YAPTIKLARI PLANLARA RAZI OLURLAR.Keykubat- ATATÜRK'TEN SONRA ÜLKEMİZDEN TÜRK ve MÜSLÜMAN HALKLAR İÇİN PLAN YAPAN ve EZİLEN HALKLARA ÖNDER OLACAK SİYASET İZLEYEN BİR LİDER ÇIKMAMIŞ, ARDILLARI,ONUN İZLEDİĞİ ANTİ EMPERYALİST SİYASETİ TERK ETMİŞ,DEVLETİ AB-D KUCAĞINA ATMIŞ VE ONLARA BAĞLILIĞI ATATÜRKÇÜLÜK SAYMIŞ,HALKIMIZIN DİNİ VE IRKİ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAYARAK TAHRİK ETMİŞ, KADEMELİ OLARAK HALKIMIZI HIRİSTİYANLAŞTIRMAK İÇİN DIŞ GÜÇLERCE GİZLİ-AÇIK DESTEKLENEN SAPIK DİNCİ YAPILANMALARI GÜÇLENDİREREK,İKTİDARA TAŞIMIŞ,IRK,MEZHEP BAĞLAMINDA KARŞILIKLI DÜŞMANLIKLAR YARATMIŞ, ÜLKENİN KAYNAK VE SERMAYESİNİ YABANCILARA PEŞKEŞ ÇEKMİŞ,YUKARIDA SAYILAN AB-D PROJELERİNE GÖRE ASKERİ DARBELERLE KENDİ MİLLETİNİ SİNDİREREK BÖLÜNMENİN YAŞANDIĞI BÖYLE GÜNLERDE BİLE TEPKİSİZ KALMASINI SAĞLAYAN KORKU ORTAMINI HAZIRLAMIŞ,BENZER MUHTELİF İHANETLER İÇİNDE BİR ŞEKİLDE YER ALMIŞLARDIR.İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNÜN DURUMU BUDUR-Keykubat İNSAN,PRANGA VURULMAKLA,KIRBAÇLANARAK ÇALIŞTIRILMAKLA ESİR OLUR.ESİRLİĞİ YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSERSE KÖLE OLUR. VATANINIZA,DEĞERLERİNİZE,ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP,HER TÜRLÜ EMPERYALİZME KARŞI ÇIKIN!!! Keykubat

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Translate

Bu Blogda Ara

16 Aralık 2008 Salı

DEGISIK DINLERDEN BAS ORTUSU


DEĞİŞİK İNANIŞLARDAN BAŞ ÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNME ŞEKİLLERİ;

Tarih içinde atalarımız iki amaçla giyinmişlerdir.İlki,eski çağların "din kurallarına" göre yönetilmeleri yüzünden inançlarının getirdiği "yasaklara dayalı" kıyafetlerdir.Bunu "örtünme" olarak biliyoruz.
İkincisi ise,iklim koşulları ve yaşam koşullarının belirlediği şartlara göre örtünme vardır.Buna da "giyinme " diyoruz.
Atalarımız,her iki kurala göre de ortak kıyafetler belirlemişlerdir. 
Ama en güzel örtü "Takva Örtüsü" demişlerdir;

ENSEST TOPLUMLAR, ARI NESİLLER ÜRETMEK İÇİN KADINI TOPLUMSAL YAŞAMDAN ÇEKMİŞLER, EVLERİNE, ODALARININ EŞİKLERİNİN İÇİNE, VE KARANLIK ÖRTÜLER ALTINA KAPATMIŞLARDIR.
Önce örtünmeye Kuran tefsirinden bakalım;
Hiç bir yorum yapmadan, İslam çağında hac, çıplak tavaf, örtünme konularında Araf Suresi,26.;27.;28. ayetlerinin tefsirini Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinden aynen veriyorum.
Çarşaf-peçe giyenlerin durumunu çok güzel ortaya seriyor.
A’raf 26-27-28

Adem ve Hava yeryüzüne indiklerinde
göksel kavimler tarafından taciz edilirler
7:26- “Ey Âdemoğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Hayırlı olan, takva elbisesidir. İşte bu(nlar), Allah'ın âyetlerindendir, belki düşünüp öğüt alırlar.”
7; 26- Ey Âdemoğulları, muhakkak ki biz üzerinize çirkin yerlerinizi örter, avret yerlerini örter bir elbise, bir de rîş (yani güzellik ve öğünmek giysisi yahut servet ve refah) indirdik. Yerle, gökle, içle, dışla, ferdle, toplumla, tabiatla, sanatla i lgili sebepleri yaratıp ihsan ettik. Âdem ve Havva cennette saklı ve gizli otururlarken ayıpları açılarak yeryüzüne gelmiş oldukları gibi, Âdemoğullarından her biri de ana karnında "döl yatağı" içinde saklı ve gizli olarak rızıklanıp dururken çırılçıplak yeryüzüne indiler.
Sonra da ayıplarını örtecek veya giyinip kuşanıp süslenecek şekilde fakirce veya zengince iki çeşit elbise ile korunmaya ve örtünmeye ve hatta güzelleşme ve süslenmeye imkân buldular. Bu arada, takva elbisesi takva hissi veya takva duy g usu ile giyim yani hayâ, utanma duygusu ve Allah korkusu ile giyilen ve Allah'ın izniyle maddî manevî ayıptan, çirkinlikten, zarar ve tehlikeden koruyacak olan korunma elbisesi yok mu, bu, mutlak hayırdır. Sırf faydadır.

Hindistan Ganj nehrinde çıplak hac
yapan Can/Jain dini mensupları 

Elbise nimetinden faydalanma ve istifade asıl bununladır. Zira takva duygusu, korkusu ve imanı, hayâ ve irfanı olanlar zorunlu olarak çıplak bile kalsalar en az Âdem ve Havva'nın yapraklarla örtündükleri gibi ayıp ve örtülmesi gereken yerlerini örter ve muhafaza ederler. Fakat takva duygusu olmayan günahkârlar ne kadar giyinseler yine kıçları, açılmaktan kurtulamazlar.




Çünkü bunlar, elbise nimetinin ayıp ve örtülmesi gerekeni örtmek; sıcak, soğuk ve rahatsız edici çirkinliklerden, hastalık sebeplerinden korunmak, düşmandan sakınmak ve nihayet güzel bakışı cezbedecek ve kötü bakışı defedecek, hiç kimsenin ne şehvetinin heyecanına ve ne nefretinin gelişmesine sebep olmayacak faydalı bir sima, edeb ve vakar rahatlığı ile güzelleşme gibi gerçek fayda ve güzel maksatlarını düşünemezler.
Şehvet, kibir ve gururla süslü püslü giysiler içinde kibrini ilan etmek isterken, bir taraftan en kötü yerini açar, hatır ve hayale gelmez zarar ve edepsizliğe düşerler. Bunun için süslü elbise, giysi, şeref ve ihtişam dahi hadd-i zatında ilâhî bir nimet olmakla beraber, birçoklarının gözlerini kamaştıran görünür çekiciliğine rağmen hayır ve mutlak fayda değil, bir gurur metâıdır.
Asıl hayır, takva giysisidir ki, örtülmesi gerekli yerlerin örtülmesi (setr-i avret), namusu korumanın ilk şartını teşkil eder. Bu, yani elbise indirilmesi, Allah'ın âyetlerindendir. İnsanlığa olan lütuf ve yardımını, bağış ve rahmetini gösteren delillerinden ve alametlerindendir. Umulur ki bunu düşünürler. Bundaki delalet vecihlerini, rabbânî hikmeti düşünür Allah'ın nimetlerini hatırlar, tanır veya uslanıp çirkinliklerden sakınırlar.
Rivayet ediliyor ki, cahiliyye Araplarından bir takımları, bu cümleden olarak Humus'tan olmayan A'rab yani bedevîler Kâbe'yi çıplak oldukları halde tavaf ederler ve içinde Allah'a isyan ettiğimiz giysilerimizle tavaf etmeyiz, derlerdi. 

Çoğunlukla erkekler gündüz, kadınlar gece tavaf ederler, kadınların gündüz tavaf ettikleri de olurdu. Kadın bütün göğüslerini ve göğüslerindekileri açar ve hatta büsbütün çırılçıplak olur, ancak cinsel organına şarap üstüne sinek konmuş gibi hafif, seyrek bir paçavra kor, "tavaf ederken beni kim ayıplar", der ve şu:
"Bugün bunun bir kısmı veya hepsi açılır, açılanını da helâl etmem." beytini söylerdi. İşte bu âyetler bu sebeple nazil olmuştur.””

Ayet tefsirinde görüldüğü gibi, örtünmenin en güzeli takva örtüsüdür, her çarşaf peçe ile örtünen namuslu, ötekiler namussuz diyen kendisi şatanisttir.


Çünkü çarşaf peçe şatanist Sabi ve Yahudi örtüsüdür.


Hac bile çıplak Şiva Dini haccından, ihramlı hacca, tabiat şartlarına göre örtünen toplumdan kara çarşaf ve peçeli Yahudi, Sabi Sin mezhebi tesettürüne peygamber sonrası geçirilmeye çalışılan İslam farkını Müslümanlar anlamalıdır artık.

İşte bu konuda dünyanın değişik inançlarına sahip insanlara ait bazı resimleri aşağıda sizler için hazırladım.

Mısır altın Mumya lahit kapağı ve mumyada baş örtüsü

Örtünme, Tevrat'ın, İncil'in ve Kur'an'ın temeli Sabilerin kutsal din kitabı "Ginza d Rabba (Cin Ze di Rabba= Öğretmen ZE Cin'i=Hazine) kitabında, bütün evreni, yıldızları, gezegenleriyle doğuran "Gök Ana" nın insanlara görünmemek için üstüne örttüğü "yıldızlı siyah elbise" efsanesinden esinlenilerek kadın ve erkek ruhbanlarca giyilmiştir.

Kur'an Bakara 62, Maide 69, Hac 17 ayetlerde Sabilerin iyilerinin cennete girecekleri belirtimiştir. Hazreti Muhammetin de Bakara 62. ayet tefsirinde (E.H.Yazır) Sabilerin ahnaf kolundan olduğu, siyer yazarları kaynak gösterilerek açıklanmıştır.
Sabi din kitabı Ginza d Rabba erkeği esas alır ve örtünmeyi önce ERKEĞE emreder. Devamı Tevrat ta tekrar eder . 


Sabiler ve Süryaniler, Mısır Gök Ana'sı(Tıkla) NUT/MAAT'tan esinlenerek dinlerine aldıkları örtünmeyi, önce Nut'un siyah örtüsü, daha sonra da Mısırlıların "Mor" olarak değiştirdikleri örtüyü tercih etmişlerdir. Sabilerin Hristiyanları olan Süryaniler hala "Mor örtüleri tercih etmektedirler.


Gök Ana'nın yere değen elleri ve ayakları da
evrenin "dört kutsal sütunu" olarak
yorumlanıyordu.
Bu Gök Ana, Sabilerin kitabında "Pira=Rahim=Vajina" adıyla anılıyordu. Oda güneşlerden, gezegenlerden ibaret evrenleri galaksileri, güneş sistemleri, burçları ile birlikte doğuruyor, her birinin göklerini de birlikte doğuruyordu. 
Gök cisimlerini doğuran Gök Ana timsal resim.

Bunların yanında kendi gibi gök anaları da doğuruyordu. Sabilerin kutsal kitabındaki Er Ruha da güneş sistemimizdeki "12" Burç takımyıldızını, "7" yıldızı görünen Büyük Köpek takımyıldızını, güneş sistemimizin "5" gezegenini de doğruyordu. Kendisi de aynı zamanda Güneş olarak gezegenlere ve Ptahil adlı tanrının yarattığı dünyamıza ışık, ısı, yaşam veren bir Gök Ana'ydı.

Sabilerin Sin Mezhebine göre de Ay tanrısı Sin'in kızı ve karısıydı, Tanrılar meclisinde Adem soyunu içki, fuhuş ile isyana sevk ederek, cennetin kralı olan Nur Meleğine (Melki di Nura) savaş açıp yenildiği için de lanetlenmişti.Bu yüzden diğer gök cisimlerinde yaşam yoktu ve Ptahil yarattığı için sadece Dünyamızda yaşam vardı. Ancak, o olmazsa dünyamız da karanlıklara boğulacaktı. Böylece Güneş Tanrıçası Er Ruha ibadeti de Sabilere Mısır'dan bu uydurma-çalıntı efsaneyle geçmişti.

Ama, Er Ruha şeytanının Nur Meleğine savaşı sürüyordu ve, ona karşı savaşması için "Çarşaf-peçe" giyen şeytanlar olan "HUMURTALAR"ı yaratmıştı.

İslam'ın Hz. Muhammet'e tebliğine kadar, Kabe bölgesinde ve Habeşistan'a Süleyman peygamberin Sebe kraliçesi Belkıs ile dostluk nişanesi olarak gönderildiklerinden beri yaşayan ve Tevrat inancından Sabiliğe dönmüş olan Yahudi Sabiler de, Irak Mezopotamya'ya göçerek terleşmiş Arami Sabiler de bu dişi kovulmuş şeytana tapındıklarından onun şeytanlarının kıyafeti olan "siyah çarşaf-peçe" giymektedirler. 


19.yy.da Fransa'ya kaçan Gregoryen
Ermeni kadınları da siyah giyerler.
Van, Bitlis, Elazığ, Erzurum yörelerinde siyah çarşaf giyen
Ermeni Rahibeleri.
Bunların Gök Ana şeytanı İran şeytanı Anahita'dır.

Fransiskan Hristiyan mezhebine ait Fransa Ermeni
kadınlarıtamamen siyah çarşaf-peçe giyerler.
Bunların Gök Ana şeytanı İran şeytanı Anahita'dır.

Bölgede 19.yy. da Hristiyan olmalarından bu yana Şemsi ve Yakubi Hristiyanlar olarak bilinen bu Sabilerin erkekleri  de "Sarık-çarık-cübbe" yi kutsal kıyafet saymaktadırlar.

Zira Nur Meleği, yarattığı tanrılara, dünyayı ve Adem'i yaratan Ptahil de Adem'e giydirdiği için siyah-beyaz cübbe, haleyi temsilen yeşil-beyaz veya siyah- beyaz sarık giymektedirler.
Beyaz giyen Etiyopyalı Habeş Yahudileri.
İsrail'de Sarık-cübbe/Çarşaf_Peçe" giyindikleri
için sevilmezler ve Tevrat Krallar II. kitapta
anlatılana sadık kalınarak"Tapınak Fahişeleri"
denilir.

Kanada Toronto'da Beyaz giyinen Yahaudi
kadınları futbol maçında

Vehhabi/Yahudi Taliban militanları
Siyah-Beyaz sarık ve giyimlidir.
Ortodoks Rus kilisesinde, Allah'ın izniyle, sadakatini sınamak
için Eyip peygambere eziyet çektiren şeytanın yanında
duran beyaz sarıklı ve giyimli olan Eyüp'ün karısıdır.
Sabilerden de eski Sin tapınıcıları olan Irak
Keldanisi (Ay'a Tapan' demektir).
Keldaniler, 7000 yıldır bunları giyerler.
Hint Sihleri de sarık giyerler.
Müslüman değillerdir. Aksine, Müslümanların
Pencap taraflarına girmesine engel olmakla
övünürler.

Dicle-Fırat boylarında vaftiz için bekleyen
Irak Sabileri beyaz giyerler.

Örtünme ile ilgili olarak,Tevrat,İncil ve Kuran ayetlerini de ekledim;
"NUR SURESİ-31-Mümin kadınlara da söyle:Gözlerini bakılması yasak olan şeyden çevirsinler.iffetlerini korusunlar.Süslerini,kendiliğinden görünen kısım dışında açmasınlar.
Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar.

Süs yerlerini kocaları veya babaları veya kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya kadınları veya cariyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçiler,ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler.
Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar.Ey inananlar,mutluluğa ermek için tövbe ederek Allah’ın hükmüne dönün."

Nur Suresi 31. ayetin "Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar " ifadesine çok dikkat edilmelidir.
 
Çünkü Tevrat Hezekiel Bölüm 24'de şu ifade dikkat çekicidir.Bu tüm İbranileri bağlayan bir emirdir.Hezekiel Allah'tan aldığı emirleri İsrailoğullarına iletirken aynen şöyle der:
 
"Hez.24: 22 Ben ne yaptıysam, siz de aynısını yapacaksınız. Yüzünüzün alt kısmını örtmeyeceksiniz, yas tutanların yiyeceğini yemeyeceksiniz."
 
Ayet emrin aslı ise 17.ayette şöyledir;
Hez.24: 17 İçin için inle; ölüler için yas tutmayacaksın. Sarığın başında, çarığın ayaklarında kalsın; yüzünün alt kısmını örtme, yas tutanların yiyeceğini yeme."


İran'ın İnanna'dan türettiği kutsal tapınak fahişesi
tanrıça Anahita'nın bronz heykeli. Sol göğsünün açıkta oluşuna
dikkat ediniz. Anahita da İnanna, Aditi, Nut/Maat gibi

sonradan açılır ve "özgür kadınlar" da açılırlar.
Ama, örtünme, cariyelere/kölelere farz kılınır.


İncil ve Kur'an'da örtünmeyi düzenleyen ayetlerin kökeni de bu Tevrat ayetine dayanmaktadır.

Tevrat'ın M.Ö. 7. yy. da Asurlularca köle edilerek Babil'e götürülüp köle edilmelerinden 70 yıl sonra İran imparatoru Büyük Krus'un Asur imparatorluğunu yıkıp Yahudileri serbest bırakıp, tapınaklarını inşa etmesinden sonra Rahip Ezra/Üzeyir peygamber tarafından yazıldığını biliyoruz.

Tevrat'ı yazan rahip Ezra/Üzeyir peygamber.

Yetmiş yılda unutulmuş olan Tevrat'ın yeniden yazılmasını, Yahudilerin tapınaklarının yeniden inşaasını, kölelikten azad edilmiş Yahudilerin yeni kitaplarına İran dini motiflerini koymamaları, "hem, Allah tarafından seçilerek "yeryüzünün kralı" olduğunu söyleyen İran şahlarına hem de Allah'a karşı bir hakaret sayılırdı.

Ayrıca da nankör ilan edilirlerdi. Bu gün bildiğimiz Tevrat işte İran Zerdüştlüğü-Mitracılığı, Asur-Babil dini efsaneleri etkisinde yazılmış bir Tevrattır. Musa'ya Tur dağında Ay tanrısının indirdiği ilk beş kitap ve ardından sürgüne kadar var olan ilk Tevrat'ın ne olduğu bilinmemektedir.
Bu yüzden Yahudilerin Tevrat hafızlarının sürgün dönüşü yazdıkları Tevrat'a Babil Talmud'u denilir. Bir de Kudüs  Talmud'u olmak  üzere iki Talmud vardır.

Bildiğimiz Tevrat ise Hıristiyanların okuduğu Incil'in temel kitabıdır. 

İran Zerdüştlük ve Mitra dinlerinin "Bereket Tanrıçası" Anahita'nın kıyafetine iyi bakalım.
Çünkü o zamanki kadın kıyafeti, tanrıçaların kıyafetlerine uygun olmalıydı.

İslamın tebliğ tarihi olan 611 yılına kadar Hicaz Arapları da, Krus'tan altı yüzyıl sonra yaşamış İran Şahı Zerkses'in, yeryüzünü şeytan Ehriman'ın teslim aldığından, şeytana tapnmayı getiren Zervanilik dini ile eski Grek Hermetizmi harmanı olan "İran'ın Mecüc adı verilen cüce şeytanlarına tapınmalarını emreden Mecusiliğe inanırlardı.
 
Bunun yanında İran ve Grek hileci tanrılarına tapınmayı da esas alan Sabilik, Sabiliğe dönmüş, şeytana tapınan, Yahudi ve Hristiyan mezheplerine göre ibadet edenler de vardı.

Allah'ın kızları ve eşleri olan El Lat (Venüs), El Uzza (Güneş) ve Menat'ın
(Merih) kıyafetlerine bakalım (Necm 19...24.ayetlerde adları geçer.)
Anahita'ya göre örtülüler ama  Lat ve Uzza bu günün modası gibi
giyiniyorlar. Hepsinin de boyunları açık.
İran'da günümüz Zerdüşt din adamı ve kadınlarını örtünmeleri


Hristiyan Arap tv'de İsa'yı suçlayan Yahudi din adamı kıyafeti.


Son olarak da ;
Azhab 59- "Muhammet  Müslümanlara söyle,eşleri,sokağa çıkarken üstlerine örtü alsınlar.Bu onların tanınıp rahatsız edilmelerini önler"
Baş örtüsünü yakaları üzerine salmış,
Müslüman bir Arap kadını

Bu ayetlerin değişik yorumları sonucu İslam ülkelerinde farklı farklı örtünme şekilleri ortaya çıkmıştır.

Tarihte bilinen yaklaşık 
6000-7000 yıllık en eski 
"Tapınak Kıyafeti"

Sümer Zigguratlarında tanrılara hizmet için ömrünü tapınakta geçiren bir rahip ve kıyafeti.Başındaki "takkeyi" bu gün giydiğimizi  unutmayalım.

HEAD COVERS/BAŞ ÖRTÜLERİ;
İşte sarıklı-çarıklı Keldani Arapları.



Bu temsili resimleri,tarihi belgelerden buldukları gibi,anlatımlardan da esinlenerek ressamlar çizebilmektedir.Sarık-çarık bahsini Tevrat ayetinde okuduğumuz gibi. 

Hz.İbrahim'in Mısırlı Hacer'den olma oğlu Hz.İsmail soyu olduğu Kur'anda ve İncil İlk Ahitinde yazılı olan Hicaz Arapları, ayrı kavimdirler.
Keldani sarığının bir ileri aşaması olan Osmanlı Sarığı 
ve kadın baş örtüsü.Resmin Kanuni Sultan Süleyman'a,
kadının da Saraylı olmasına dikkat edin.Kanuni aynı anda Halifedir.
Aslında değişen ne?Kanuni'nin sarığı kavuk olmuş,büyümüş. 
Kadınların baş örtüleri, pek de farklı değil.
Alttaki resimde,Sümer Tanrıçası İnanna-İştar.Sanki günümüzden bir kadın görünümünde.


Kutsal fahişe İnanna-

Baş örtüsü ve elbisesi ile çok farklı bir görünüm.Sümer tanrıları insanlara kızıp atmosferi bile ilaçlarlar, aç bırakırlar, tabiatı kuruturlar,sonunda tufanla yok ederler.Nuh-Ziusudra ile tufandan kurtardıklarını da,nesillerini de yok ederler. 

Köle ihtiyaçları ağır basınca yeniden Ademoğlu soyunu yarattıklarında da insanlar her şeyden hasta olup ölmeye başlarlar. Sağlıklı olarak yaratamazlar.
İnanna,insanlarla evlenerek,doğan çocukların genlerinin kendi genleri ile güçlenip,uzun yaşamasını sağlar. Bu yüzden kendisine yeryüzünün ve ve göklerin "kutsal fahişesi" denilirdi. Anadolu'nun kutsal ana tanrıçası Kibele olarak da nam saldı.
Kibele, Venüs
Anadolu'nun bereket tanrıçası

Kutsal Ana Venüs.
 İlginç baş örtüsüyle

İnsanları yönetmeleri için seçtikleri krallar ve rahipler bu şekilde doğan çocuklardan seçilmekteydi. Bu yüzden,insanların genetik yapılarını yükseltmek için,tapınaklara girip onların kanından doğmuş rahip ve rahibelerle ilişkiye girerek çocuk yapmalarını şart koşmuşlardı.

Anadolu,Mezopotamya,Ortadoğu ve Avrupa'da Kral ve devlet adamlarının Hıristiyanlık öncesi ve sonrası yaşamlarında,yeni evlenecek kızlarla "ilk geceyi geçirme" haklarının da kökeni bu efsaneye dayanmaktadır.

Cesur Yürek filmi bu konu üzerine kuruludur.
İtalyan heykeltraşlardan peçeli İsis heykeli
Isis ve diğer tanrıçalar bakışlarıyla insanları öldürebildikleri için
peçeyi insanları nazarıyla öldürmemek için takarlardı.

Anadolu'nun Kibelesi, Mısır'ın İsis'i,Yunan'ın afroditi hep odur.

Adı "Sibel" olanların adı Kibele'nin bozulmuş halidir.

Bu Tanrıça kadının adına atfen konulmuştur.Çoğu zaman yüzü peçelidir.Peçesini açan erkek o an ölüme mahkum olur ve öldürülür.
Baş örtüsüyle başka bir Kibele heykeli
Baş örtüsü peçe yerine de kullanılıyordu.


"Kutsal Fahişe" olan kadın budur.O dönemlerde fahişelik yazdığım amaç nedeniyle kutsal sayılmaktaydı.
Efsanesini de öğrenmiş oldunuz.Ama kadın veya erkek,tanrı veya tanrıça fark etmiyor.Baş örtüsünü herkes giymiş.Ama,bunun çarşaf veya Türban olması şart mı?
Bakın siz kararınızı verin.


Harappa kadın başörtüsünü yaşatan Asya Türkleri ve Suriye Dürzi kadını  Tantur adlı başlığı ile.




4500 yıllık Kuzey Hindistan Harappa medeniyetine ait bir metal kabartmada altta Kadın Başörtüsü görülmektedir.




Hz.Yahya'nın erkek olur diye,doğmadan 

önce tapınağa (Sinegog'a) adadığı 
Hz.İsa'nınn annesi Hz.Meryem kucağında Hz.İsa ile.
Tapınak kıyafeti içinde.Çene altı bağlı değil.
 































Koreli Katolikler başörtüleri ile.






Çene altı bağlanması Tevrat'ta özellikle  "Başının altını bağlama"  şeklinde olduğundan Nur Suresi 31.ayete de uyar.



Amerika'da bir Kilise Cemaati ve Müslüman kadınları.

Bizim Nur cemaatinden olmayan 
kadınlarımız gibi örtünmüşler.
Hava soğuk olsa gerek ki çene 
altlarını bağlamışlar.


HZ.AYŞE FERACE ÖRTÜNÜRDÜ (15.10.2010'da eklendi)


Yedinci yy. da yaşayan Hz. Ayşe'den dört yüzyıl önce lahit üzerinde
Hristiyan azizelerinin peçeli resimleri


Okuyacağınız paragraf merhum,Elmalılı Hamdi Yazır Hoca'nın Kuran-ı Kerim Nur Suresi tefsirinden alınmıştır.

Peygamberimiz,Hz.Muhammed'in eşi, Hz.Ebubekir'in kızı Hz.AYŞE'nin yani Müslüman bütün kadınların "AYŞE ANASI-AYŞE ANAMIZ"ın FERACE" ile örtündüğünü bu olayda okuyoruz.
Hz. Ayşe'nin taşındığı Hevdec

Bu örtü,Said-i Kürdi'nin Nurculuğu çıkıncaya kadar,yani 1890'lara kadar bütün İslam dünyası ve Osmanlı hudutlarında giyilen bir örtüydü.Olayın bütününü merak eden tefsiri okusun.Ben sadece "Ferace" kısmın konu gereği aldım.

"...Derken uyumuşum, Safvân b. Muattal ordunun arkasına kalır, insanların eşyalarını araştırır, bir şey kalmış ise kaybolmaması için diğer konak yerine götürürdü, beni görünce tanımış "Allah'tan geldik ve yine O'na döneceğiz" (Bakara, 2/156) demesiyle uyandım, hemen feracemle yüzümü örttüm, devesinden indi, ben bininceye kadar çekildi, bindim. Sonra deveyi çekti, yürüdü, öğle sıcağında orduya yetiştik; inmişler, bağrışıyorlardı...."
Hz. Ayşe'den 400 yıl önce peçeli Arap kadınları


Bu İngiliz-Amerikan işbirlikçisi Nur-Işık Cemaati yeni tasarımları olan "çarşaf-peçe-türban" türü örtünme şekillerini şart koşarak Hz.Muhammed'in bu işi iyi bilmediğini mi kanıtlıyorlar.?

Allah ve peygamberin eksikleri vardı da bunlar mı tamamlıyorlar?
Peygamberden,  Hz. Ayşe'den daha mı Müslümanlar?
Katolik Hristiyan rahibeler
Tapınak Fahişe dini kalıntısı örtüleriyle.

Lütfen aklınızla araştırıp öyle bir gruba  giriniz.
Hıristiyan kadın örtüsü 


"Müslüman maskesi ile bu ülkede "faiz yasak" iken faizi,çok zenginlik haram iken aşırı zenginliği,devlet malından çalmak cehennemlik suç iken,beytülmaldan dünürlere gazeteler, ihaleler, yavrucuklarına gemicikleri,16 yaşında çocukların internet şirketleri kurmaları din bezirganları olduklarını göstermeye yetmiyor mu?
(Bu konular için diğer yazılarıma bakınız.)
Yoksa siz de mi "din bezirganısınız?


Ferace ile örtünme aslında böyledir.Acele olarak sokağa çıkılmasında giyilmez baş üstüne örtülürdü. Yüz açık yürünürdü. Aileden olmayan,yabancı yetişkin bir erkek görüldüğünde örtünün iki kenarları birleştirilerek yüzün göz altı bölümü kapatılırdı.Yabancı veya,aileden olmayan erkek geçince yüz açılarak yürünürdü.


Mardin Süryani Kilisesinde Hristiyan kadınlar Namaz kılarken.


Ama bu yol soran birine cevap vermemek anlamına da gelmiyordu. Bu ferace çok sosyetik olmuş yalnız.Şekil olarak benzediği için aldım.
Üstteki linkteya da altta göreceğiniz 1873 yılına ait Müslüman Türk ve Kürt kadınlarının giydikleri de o zamana kadar kullanılan feracelerdir.




Türbanı,kara çarşaf ve peçeyi rahibeler de giyerler !


Çağdaş (!)Türbanlı hanımın baş örtüsü,üstteki rahibenin ki ile aynı değil mi?
 
Bu baş örtüsü İngiltere İ.S.800'lerden.Bu linkte başörtü ve peçenin yüzyıllara uzanan resimli,yazılı hikayesini,tanıdık baş örtüsü resimleri bulabilirsiniz.

Ya 1200 yıl öncesinden çıkmış 
gelmiş bu İngiliz hanımın?

Ya da ondan 500 yıl sonra kullanılan bu baş örtüsü?

İngiltere İ.S.1300'lerden 
baş örtüsü.Aynı linkte
Resimleri biraz toparlayalım;



Yukarıda,soldaki,Ortodoks Yahudi kadını,Gri renkli Katolik Rahibe,
Ortodoks Hıristiyan rahibe ve Müslüman kadın kıyafetleri ile bir arada.


Bu da baş örtülü güzel rahibe.

Örtünmenin aşırı olanları.
Yukarıdaki,Burkalı bir Afgan kadını.
Burkalı Afgan kadınları (Afganistan ve Hindistan 17.yy'dan beri İngiliz idaresindedir. 
Afganlı ve Pakistan'lı aydınların,"İngilizler bizi değiştiriyorlar. Atatürk Türkiyesine benzeyelim"diyen yazıları çoktur.)
Endonezya'lı kadınlar,iyice uçmuşlar.

Yavaş yavaş da alaya alındığınızı fark etmiyor musunuz?




3000 yıl Iran Zerdüşt tanrı kıyafetlerinin, günümüz camaat  kıyafetinden farkı ne?
İnsanlar nesilleri kuruyuncaya kadar aynı kıyafeti mi giyecekler?

Kadınların resimlerinde çarşaf,el ve çanta.Başka görünen bir şey yok.
Kim kim olduğunu nereden bilecek?
Kadınlar birleşip adamı öldürseler,adam kim vurduya gidecek. 
Kara çarşaf ve peçe Hıristiyan yas kıyafeti;
Rus Çariçesi Elizabet 



Solda Müslüman Türk, ortada Hıristiyan Ermeni, sağda Yezidi Kürt kadını. 


Ortada Ermeni gelin

Bunlar rahip-rahibe kıyafeti değilse nedir?
Ermeni rahibe ve Rize Hemşin Ermeni kızı 

Gürcü Süryani rahibeleri 

İran Ermeni kadını 




Bu kıyafette Avrupa'lı bir rahibe resmi bulamadım. 



Bu "din" işinde de "Irkçılık" var gibi görünüyor. 
Bunlar da Paris'li "Çarşaflı-Türbanlılar"
Avrupa'da başka oluyorlar:))
Bu örtünme şekli,daha çok,Hıristiyanlık öncesi Paflagonya olarak bilinen Karadeniz bölgemizdeki Venüs tapınaklarında görevli "kutsal Fahişe" olarak bilinen rahibelerin kıyafeti ile aynı amaçla tasarlanmış bir "örtünme şekli" olarak kabul edilmelidir.
Sümer, İran, Grek, Asur, Babil Kutsal Fahişe Kültü
Tapınak fahişelerini remz eden eski bir mozaik

Aşağıdaki Müslüman kadınlarının kıyafetleri il aynı değil mi?
Dikkat edin

ÇARŞAF PEÇE FAHİŞE KIYAFETİ 

Çarşaf ve peçe'nin fahişe kıyafeti olduğunun Tevrat'ta "Yahuda-Tamara(Link)" bölümünde geçtiğini yazmıştım.




Kanada'da Beyt Şems (Beit Shemesh) tarikatı kadınlarının bu burkaları giydikleri ve "bir haftadan önce de yıkanmadıkları" anlatılıyor.  İsrail'de Yahudi Haredi  Yahudilerinin Rabbi'lerinden adını vermeyen birisi "Her nerede Burkalı Yahudi görürseniz yüzüne tükürün! fetvasını vermiş. Link İngilizcedir; Fotoğraf Linki; http://mostlykosher.blogspot.com/2011/01/more-on-jewish-burqa.html
Türkçesi;http://keykubat.blogspot.com/2012/03/yahudi-burka-kultu-ve-yahudi-talibanlar.html#axzz1sciixBxc
Yüze tükürme fetvası linki;
http://mostlykosher.blogspot.com/2011/10/burqa-update-clearly-not-empowerment.html



"Hıristiyanların "Hiç yaşamamış insan tanrısı"
 İSA'nın annesi Meryem'in
Yahudilere göre örtünmüş resmi!


"Kutsal Fahişe"  olarak bilinen "çarşaf-peçe" giyen bu rahibelerin sadece Karadeniz bölgesi,Yunanistan, Ege adalarındaki Venüs tapınaklarında değil İran, Irak, Suriye, Mısır bölgelerindeki Ba'al tapınaklarında,Sümer tanrıçası İnanna'ya, İsis'e, Venüs'e, Afrodit'e  tapınılan toplumların tapınaklarında da olduklarını biliyoruz.

Hz.Musa'nın ardından Yahudilerin Ortadoğu'ya yerleşmelerinden sonra,Yahudiler tarafından helak edilen bu İnanna tapınılan tapınakların fahişeleri,artık "ücretli fahişeler" haline dönüşmüşlerdi.
İnanna-Dumuzi'nin çiftleşmesi
güneşin doğması, yağmurların yağması,
insan ve hayvanların üremesi
ülkeye bereketin gelmesi demekti.
Tapınaklarda, coşkulu ilahiler, çalgılar eşliğinde
şarap içilerek her türlü cinsel
ilişkiye girmek ibadet sayılırdı.

Ayrıca diğer inançalara sahip toplumlarda ve Yahudilerde de fahişelik olağan olaylardı.Bazı Yahudi mezheplerinde fahişeliğe izin verildiği geçmektedir.

Bunlar,toplumda utanmadan yaşayabilmek amacıyla kimliklerini  "çarşaf ve peçe" ile örtünerek gizlerlerdi.

Şimdi de gene Tavrat'tan, hem Davut peygamberin Zebur'daki şiirlerinden hem de Tevrat'ı dilimize çeviren tercümanın da görüşünü alan bir Tevrat ayetini ,bu gün,10.10.2010'da ekliyorum.
Tevrat Süleyman’ın Ezgiler Ezgisi;
Bölüm-1
Ezgi.1: 7 Ey sevgilim, söyle bana, sürünü nerede otlatıyorsun,
Öğleyin nerede yatırıyorsun?
Neden arkadaşlarının sürüleri yanında
Yüzünü örten bir kadın durumuna düşeyim"

Çevirenin Notu-1:7 Eski çağlarda kadının örtünmesi fahişe olduğunu gösterirdi.

Roma'nın meşhur Vesta bakireleri tapınaklarda yaşarlardı.
Ajan-fahişe-savaşçı olarak devlet hizmet ederlerdi.
Özel yetiştirilirlerdi. Hepsi tam bir tapınak fahişesiydi.
Halkla ilişkiye girmezlerdi.
Tapınak içinde tümüyle örtünmezlerdi.

Zebur olarak bildiğimiz Davut peygambere inen kitap,tanrıya yakarışların,dileklerin dile getirildiği şiirlerin yanında  tam bir aşk şiirleri kitabıdır.
Ve bu şiirlerde "peçeye de yer verilir.Ama bu yukarıdaki gibi "fahişe peçesi" değil,asil,özgür,onurlu kadınların,kendilerini cezbedici kılmak,erkeğinin ilgisini korumak için örttükleri peçedir.
İşte o peçe ile ilgili ayet ve seçtiğim peçe resimleri.

Fransa kraliçesi Bavarya'lı İsabel peçeli 1435-15.yy.

Davut'un Ezgiler Ezgisi; 
BÖLÜM 4 Ezg.4: 1 "Ah, ne güzelsin, aşkım, ah, ne güzel!
Peçenin ardındaki gözlerin güvercinler gibi."


İşte,kendsini "cazibeli" kılmak için "peçe" takmış "güvercin gibi" bir Hintli genç hanım;:)))


AKPKKK dönemi tesettür yeniliklerine bir örnek

Din tüccarlarında vatan, bayrak sevgisi yoktur.
Hepsi "Müslüman kimliğinde gizlenen"
kripto gayrimüslümlerdir
.

Paskalya bayramında (14 Nisan) İsa'nın resmini taşıyan rahibeler.

Ulu orta Çarşaflı aşkı

Bu kıyafetlerin hepsi, İslam öncesi
dişi şeytan İnanna/İştar/ Er Ruha,
Tavus, El Uzza, Anahita gibi adlarla anılan
"Bereket Tanrısı Dini" kıyafetleridir. Şeytanın
kıyafetleridir.


Biraz da gevşeyiniz;
Örtünmenin ayarını kaçıranlar;
İşte tam bir "fahişe peçesi".:))


















 
Birilerinin bizim giyeceklerimizi de inançlarımızı da düzenliyor,yavaş yavaş Hıristiyanlaştırıldığınız,alaya alındığınız hissine kapılmadınız mı?

Güzel ülkemizden örtünmenin ayarını şaşırmış bir genç kızımız. 
Bu da başka benzer örnek
Şu örtünün nesi var?
                                         
Bu da Ameliyat odası tesettürü :)


Sünni İslam'a geçmiş, namaz kılan Gregoryen Ermeni
Yezidi ve Süryani Hristiyan kadınlarının giydikleri kıyafet
"SİYAH ÇARŞAF" CHP'ye de girdi.

Süryani kilisesi, rahibe kıyafeti olan çarşaf ve peçeyi,
kadınlarının giymesini emretmiştir.
Bu yüzden "Tapınak Fahişe Kıyafeti" tanımlamasına
en büyük tepki onlardan gelmiştir.

Bu İslam maskesli kadınların hepsi Süryani, Yezidi, Gregoryen
Şemsi, Yakubi Yahudi ve Hristiyanlardır.
Hepsinin ortak kıyafeti, siyah ÇARŞAF-PEÇE!dir.

Ya da Beety Page gibi.

Bu da "küfürbaz" örnek!
Fransa'dan başka bir "Avrupai Türban" örneği
(Üstü kapalı, altı açık tercih ediliyor:)) )
                                                           

Yoksa kadınlar böyle mi örtünmeli? :))
                                               
Tehditkâr,leopar baş örtüsü :))
                                                   
Bu da Hintli bir erkek:))
                                                        
Bu da Hintli bir erkek,abartılı türbanı veya kavuğu ile.:))
      Bu resmi abartılı kavuğu yüzünden koydum. :)) Ama o komedyen değil,saygın bir adam olduğunu her halinden belli ediyor.


Abartılı kavuk hariç,ama ona yakın büyüklükteki yukarıdaki padişahımız Kanuni'de var.Yani büyük kavukları büyük adamlar giyermiş.Hintlilerde de Türklerde de,bütün Ortadoğu bölgesinde de böyleydi.

Bizim kendini "Allah yoluna adamış" olduğu için eski Osmanlı-Bedevi Arap kıyafetlerini tercih eden dindarlarımızın bu "giysi dindarlıkları" aslında temelsiz bir şeydir.Dünyayı,başka milletleri tanımamızdan kaynaklanır.
Masum bir cahilliktir bu "giysi dindarlığının" adı.
   
                       Mısır'dan  Hicaz'a Araplarının örtünmesi
                            

Hani,"kendisini fazla önemseyip,başkalarını hakir görenlere meşhur bir deyişimiz vardır;
-"Sanki bulunmaz Hint kumaşı!"


İşte,dini kıyafet ve giyimde sır buradadır.
İşte bulunmaz Hint Kumaşından gelinlik giymiş,günümüze ait kınalı bir genç Hintli hanımın örtünmesi

19.yüzyılda,sanayi devrimi sayesinde,buhar motorunun gücü eklenerek yeniden düzenlenmiş motorize iğli dokuma tezgahları çıkıncaya kadar,"en iyi kumaş gerçekten Hint Kumaşıydı" ve kadınlı-erkekli,Hz. İbrahimden öncesinden Müslümanlığı yaymış Hz.Muhammed'e  (ikisi arasında yaklaşık 2600 yıl vardır) ve ardından gelen nesillere "kumaşın iyisini üreten ve satan" Hintlilerdi.
Avrupa 1400'lerde
Kumaşı onlar üretince modayı da onlar tasarlıyorlardı.Günümüzde batının yaptığı gibi.
Yani,asırlardır hiç bir şeyi değiştirmeden,aynı moda elbiseyi insanlara "Bütün dinlerde tanrılar böyle giyiniyorlardı" bahanesiyle satıyorlardı.
Ne tasarım ne de stil dertleri vardı.
Herkes kendi dininin büyükleri böyle giyerdi diye alıp,gönül rahatlığı ile giyiyordu.

 İşte bir Hz.İbrahim'in İsmail'i kurban olayında kurban getiren ve gözleyen meleği temsil eden bu resim. İ.Ö.2000'lere göre çizilmiş. Kıyafetler arasında günümüzün Hint'li  gelin ve damadınkileri arasındaki stil farkı aynıdır.

Diğer yandan sık sık çıkan savaşlardan toplumlar zaten nefes de alamıyorlardı ki,bunları düşünebilsinler.

İspatı işte bizim,Fatih semtindeki tarikatçı erkeklerimizin,imamların giydikleri cübbeler,başlarına geçirdikleri kavuklar,yukarıdaki "putperest Hintli" ile aynı değil mi?

Fatih'te Rum patrikhanesini kuşatmaya, korumaya almış,
sahte Müslüman tarikatları

Çarşaf ve peçeden başka erkeklere “İslam-î Kıyafet” olarak dayatılan Sarık ve Cübbe’nin Yezidi, putperest Keldani kıyafeti olduğunu Tevrat’ın ayetleri bize 3200 yıl öncesinden göstermektedir;

Tevrat’ın Hezekyel Peygamber’inin işlerinin anlatıldığı 23. Bölümün 14. Ve 15. Ayetlerinde Sarık ve Cübbe’nin çöl şeytanlarına ve cinlerine tapınan Yezidi/ Sabi (Her dine dönen) “Keldani/ Kildani yani Irak Arap kıyafeti olduğu anlatılmaktadır;
SARIK VE KUŞAK KIYAFETİNİN KÖKENİ KELDANİ,SABİ, HİNT'TİR.

Hezekyel; 23: 14-15 "Oholiva fahişeliklerini giderek artırdı. Duvara oyulmuş insan resimlerini bellerine kuşak, başlarına geniş sarık bağlamış kırmızı renkli Kildani resimlerini- gördü. Hepsi kökeni
Kildan ülkesine dayanan Babil subaylarına benziyordu.”
Bunlar da Sabilikten türeme Yezidi Kürtler.
Bunlar da şeytan Tavus'tan ürediklerine inanırlar.



Yahudi Tevrat’ı İslamiyet’ten 1200 yıl önce Yahudilerin Babil Sürgününden dönüşlerinden sonra rahip Ezra (Üzeyir peygamber) tarafından en son olarak düzenlenip yazılmıştır.


Bunlar da Mekke'li Baş örtülü Müslüman erkekler.
Keldanilerden kalma eteklikleri ile.İslam 1400 yıllık bir inançtır.
Bizim dindarlarımızın,"dini kıyafet" diye özenerek diktirdiği bu kıyafetlerin Hindu,Brahman,Budist,Zerdüşt, Mecusi,Yezidi, Yahudi,Hıristiyan inançlarına mensup bölge halklarınca da giyilmesine ne demeli peki?
Kalde'li Yezidi kadınlar Irak

Onlar da mı Müslüman?


Moda değiştirmenin vakti gelmedi mi hala?
Hem de en az 6-7 bin yıllık bir moda!

O zaman;
Yakın gelecekte,bayan yargıç ,
kıyafetlerimiz böyle olabilir mi? :))
(Ellerine bakın bu bayan değil bay'dır)

İnsanlığın tekamül edişine kıyafetlerinden geleneklerine kadar direnen Müslümanlar "İlim Çinde olsa git al, İlim Müslümanın kayıp malıdır" sözünü ne çabuk unuttular?

Yoksa İngiliz uydurması olan bir hadis var,şöyle diyor;
-"Kıyamete doğru Müslümanlar,Hıristiyanların ardına takılacak,onlar kertenkele çukuruna girseler Müslümanlar da girecek"
Nur ve Fethullah cemaatinin ilkesi olmuş,Hz.Muhammed'e yamanan bu uydurma hadisi takip eden Müslüman ülkeler,I.Dünya Savaşında ve öncesinde bizim üstümüze,şimdi de NATO kuvvetlerinde yer alıp Afgan,Irak işgallerine kapılar açıp,yollar verip üstüne de en az 250 yıldır asker göndermiyorlar mı?

HAÇLININ KARA ÇARŞAF ve TÜRBAN DAYATMASI NEDEN?

İncil'de,"Şeytan'ın sayısı 666" dır.(İncil-Vahiyler 13:18 olması gerektir.) Kuranın "6666" ayeti olduğundan dolayı da Hırisytiyan dünyası Hz.Muhammed için "Şeytanın soyu,dölü" demektedir.
Bu bağlamda,Müslümanları da "şeytana tapanlar" olarak kabul etmektedirler.

Müslümanların bu kara çarşafları,burkaları giymesi,17.yüzyıldan itibaren,uzun menzilli topları keşfetmeleri ile bütün dünyayı işgal ettikleri gibi Müslüman ve Türk dünyasını da işgal eden Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu*, kendi inançları dışında olan toplumları "şeytani" olarak tanımlamışlardır.

Kazak Türklerinin milli kıyafetlerinde örtünme

Aramıza,"Müslüman oldum",sizler ne yüce ruhlu,adil insanlarsınız gibi "hayranlık" kisveleri içinde
soktukları ajanları,Afganistan'ın Topal Mollası,Arabistan'ın Abdulvehhab'ının hocası Hemperi,İngiliz rahip ajanı Mr.Frew'ün talebesi Kürtlerin Said-i Kürdi'si, İngiliz ajanı İran'ın Humeyni'si,günümüzün Amerikan ajanı Fethullah Gülen'i hep onların "kasıtlı olarak dayattığı" aslında, Hıristiyan yas kıyafeti oldukları, bunları 1892'de yasaklayan II.Sultan Abdülhamit'in fermanında da yazılı olan,bu kara çarşaf-peçe ve türban adı verilen saçmalıkları Müslüman halkımıza da yukarıdaki Zenci Hıristiyan rahibeye de son 200-250 yıl içinde "telkin" etmişlerdir.




Afgan, İran Hristiyanlarında çarşaf-peçe 
Tapınak Fahişe kültü kalıntısıdır.
Hindistan'da elan tapınak Fahişe Dini yaşamaktadır.
Dua eden bir Ortodoks rahibesi
Bizde 12 Eylül 1980 sonrası "Amerika'nın bizim çocukları" Kenan Evren-Turgut Özal  sayesinde yaygınlaşır.
Resim 15.3.2012'de eklendi

*(Durum gerçekten böyleydi ve her yeri birlikte,Papa'dan ve Prusya Kayzerinden aldıkları talimatlarla işgal ettiler.Her girdikleri ülkeyi de birlikte sömürmektedirler. Batı Emperyalizmini en iyi anlatan yazım "Afyon Savaşları" başlıklı yazımdır. Yazıyı bitirdikten sonra TIKLA)


Şeytana tapanların da "yüzlerini tabiatın bile görmesini" istemediklerinden dolayı Müslümanlara veya İbrani soyu olmayan Hıristiyanlara, bu kara çarşafları ve burkaları uygun görmektedirler. 





Fransa'da şeytana tapan Anglo Sakson mason locası 17.yy.

Şeytan Tavus'a tapınan Ira Yezidileri


İngiliz Chelsea maçında şeytana tapınanların desteği

Ateş başında şeytan çağıran çarşaf-peçeli rahibeler
Şeytan Tavus'a tapınan Ezidiler, İslam öncesi Mecusilik/
Cüce Şeytanlara tapınmayı esas alan, üç vakit namaz, 

30 gün oruç, hac, gibi bütün İslam şartlarını yerine getiren, 
imamı, mühtüsü, müezzini olan, namaza çağrı yapılan  bir dindi.
Kürt Yezidilik dini 1199larda Mervanilerden
Şeyh Adi tarafından kuruldu.
Irak'lı Yezidiler yağmur duasındalar.

"Müslüman olmuş Avrupalı" kılığında asırlardır içimize soktukları ajanlarınca koca koca devletlerimizi yıktılar.İnançlarımızla oynadılar. Salaklık bizde,gavuru Müslüman ettiğini sanan avanak din adamları bunlara bu kapıları açanlar oldu hep.

Nuh'un çocukları
Sam, Yafes, Ham (Temsili resim)
Zenciler de "Ham soyu" köle oldukları için Hıristiyan da olsalar kara çarşafa layık görülmektedirler.
Haçlı savaşı sürmektedir,bu örtüleri vücutlarına geçirenler onların isteklerine uymuşlardır. Onlar ne Filistin'li,ne Afgan'lı ne Pakistan'lı Müslümanları ne de kendilerini koruyabilirler.

Ben bunu anlatmak için bunları yazıyorum.İşin aslı budur.
Bütün yazılarımda sayısız delilleri de koydum.
Haçlı "Kuranı İlahi " kabul etmediği için,hesabını Tevrat ve İncil'e göre yapmaktadır.Bizim Müslümanlar da "Tevrat İncil değişmiş" inancı ile bu kitapları hiç mi hiç kâle almazlar ki bu da onlar için bulunmaz bir nimettir.

Bilgisizliğimiz onların rahat çalışmasını sağlamaktadır.
Öğrenmek için İncil ve Tevratı da okuyunuz.(Bakara Suresi 106,Maide 68'in 2.ayeti Tevrat ve İncil okunmasını emreder.Siz din tüccarı şıhlara,pirlere,hacı-hocalara değil Kuran'a bakın.)
Türk kızı baş örtüsü

Türk kızlarının baş örtüsü altına giydikleri başlık

Bir de II.Abdülhamit'in "Çarşaf ve Peçe'nin İslam kıyafeti olmadığını,yas tutan Hıristiyan kadınlarının kıyafeti olduğunu," tehlikeli asayiş (güvenlik) sorunlarına sebep olabileceğini belirterek "Kara Çarşaf ve Peçe'yi" yasakladığı ferman ile ilgili yazımı da okuyunuz.:

"http://keykubat.blogspot.com/2009/01/padişah-fermani-ile-araf-yasai.html"

Yazı doğrultusunda,baş örtüsünün mitsel kökenlerine de uzanarak hazırladığım bu videoyu seyrederken önce durdurarak okuyunuz.Sonra olağan haliyle seyredersiniz.
Saygılar.
Keykubat

Balkanlarda "Müslümanlar Eşcinseldir" kitaplı Propagandası;http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=379965
Papazlar ve eşcinsellik; http://www.nuriyeakman.net/node/1110