Sayfalar

29 Ekim 2025 Çarşamba

YERYÜZÜNDE ADALETE DAYALI YAŞAYAN DİN YOKTUR

Yeryüzünde ADALETE DAYALI YAŞAYAN Hiç Bir Din Yoktur.

Yeryüzünde ibadet edilen en yaygın olan dinlerden Yahudilik (Yahudiler için yazılmıştır Tevrat İlk Ahit 11.-15. Bölümler). 

Tevrat Tanrısı Elohe- Yahweh-Adonay, yeryüzündeki tüm milletler onu terk ettiklerinden, intikamını alacak bir nesil yaratmak için Hz İbrahim ve kız kardeşi olan eşi Sara'yı ve yeğenleri Lut'u seçmiştir. 

Yahweh, Lut'u paratoner gibi kullanarak gönderdiği Sodom ve Gomora şehirlerini halklarıyla birlikte, gökten yıldırımlar, yanan kükürt kayaları yağdırarak cezalandırmıştır.

Tezgahı uyanan vicdan sahibi Lut başka şehirlere gitmeyip, dağda kızlarıyla yaşayarak diğer milletleri kurtarmıştır.
Yahudi Tevratı ile peygamberler ve krallar tarihlerinde İNSANLIK ADINA kendini feda eden ilk ve TEK PEYGAMBERDİR. Yahweh verilen görevleri ret etmesi yüzünden onu beğenmemiş, peygamberliğini iptal etmiştir. 

Sodom ve Gomora, dağa çekilme olayından sonra hiç bir aktivitesi yazılmamıştır.


Yahudi Tanrısı Yahweh kinci, kıskanç (rahman), fesat, DOĞRU İNSANDAN nefret eden bir tanrıdır.

Yalnızca Yahudileri 'anlaşmaya bağlı kalmaları şartıyla' koruyup yüceltmeyi vaat eder. 
İlk Antlaşma'dan Musa'nın ölümüne kadar  bütün metinlerde "Başka milletlerin tanrılarına taparsanız, emirlerime uymazsanız kaderiniz onlar gibi olur, sizi yok ederim" gibi sayısız tehditlerde bulunur.

Yahudi olmayanları erkekleri, dişileri, büyük-küçük baş ve kümes hayranlarıyla birlikte YOK EDİN der.



Başka milletlerce benimsenmesi kan içmeyi, yamyamlığı yasaklaması ve Pers, Sasani imparatorluklarında 'M.Ö 530-M.S 628 arası' ayrıcalık kazanmaları nedeniyle ve Cengiz Hanın oğlu Çoçi Han "13.yy" idaresindeki Sibirya ve çevresindeki Türkler, Moğollar, Tatarlar ve diğer kavimlere Tanrı Kral emriyle olmuştur.).

Hıristiyanlık (Sasani şahı I.Şapur'un emriyle peygamber Mani'nin Mecusilik-Maniheizm (M.S 220'ler) adlı yorumuyla Avrasya ve Afrika kıyılarında hızla yayılmıştır. I.Konstantin'in emriyle yazılan Katolik İncili '324 sonrası' Hıristiyanlığı köleci, yağmacı, soykırımcı bir din yapmış ve çok kanlı soykırımlar sonucu yayılmıştır. 
İslâm dini ise, Roma'nın İran/Sasani imparatorluğunu tarihe gömmek için, Arabistan yarımadası, Irak, Suriye, Mısır ve çevresindeki Yahudileri, Doğu Kiliseleri Ortodoks Hıristiyan ve Yahudi Talmud Yahudilerini birleştirip, Roma Sancağı altında toplayarak güçlü bir ordu kuracak SİYASAL ROMA DİNİ olarak M.S 6.yy'da Hz Muhammet'in büyük dedesi, Kâbe Hizmetlerini üstlenip Kureyş Kabilesini kurduğu dönemde Roma imparatoru tarafından ısmarlanmış, Herakles döneminde (611-Siret-ül Resülullah İbni İshak-İbni Haşim) uygulanmasına geçilerek yazılmış bir Tebaa dinidir.

628 Ocak ayında Tizpon Savaşı ile tarihe gömülen Seçilmiş Pers Milleti devleti, Yahudiler ve Ortodoks Pers ve diğer milletlerden olan Hıristiyanların Roma ile işbirlikçilikleriyle tarihe gömülünce, İranoviç olarak bilinen İran ve üç kıtadaki etki bölgelerinde, Arap Yahudileri Seçilmiş Kavim, İslâm peygamberi Mustafa Ahmet'i MUHAMMED=Hintçe, Aramice MUHA/MAHA= Daha üstün, MED(Pers'ten) adıyla ilan ederek, İranlıların Seçilmiş Kavim olmalarına SON veren, kılıçla, Türk Soykırımı ile yayılmış siyasi, Roma soylu olmayanları Roma Kölelsi olmaya ikna eden (Ali İmran 55.ayet) bir dindir.
İlknkez yazılmasına Arabistan Kiliselerinden sorumlu Suriye Büşra şehri episkoposu Rahip Bahira ile ona bağlı Hz. Muhammet'in dedesinin kardeşi Nevfel'in oğlu Mekke Süryani kilisesi Baş Keşişi olan Varaka ve Hz Muhammet'i peygamberliğe hazırlamak için rahibelikten servet verilerek azad edilen rahibe Hz Hatice'nin katkılarıyla yazılmaya başlanmıştır. Bu üçünün erken ölümleriyle episkoposluğa geçen Rahip Nastura görevi sürdürmüştür.

Roma bu görevi Hz Muhammet ile sınırlı tutmamış, Yemen'de Esved-i Ansi, Necdiye'de kadın peygamber Saca, Yemame'de Rahman adlı üç peygambere de benzer vahiyler gönderilip tebliğ ettirilmiştir.
Hz Muhammet, Medine, Hayber çevresini  idaresine almış, Mekke bile 628'de Tizpon zaferinden sonra Şam'da Ebu Süfyan ile buluşan Herakles'in talimatıyla  Ebu Süfyan Mrkke'yi savaşsız teslim etmiştir Arabistan milletlerini etrafında toplamakta başarısız olmuştur. Bu nedenle 6 kez, Ali hariç üç halifenin de içinde bulunduğu 8 arkadaşı tarafından suikaste uğramış, sonunda Ömer kızı Hafsa ve Atik-i Osman (Ebubekir) kızı Ayşe tarafından zehirlenerek öldürülmüştür. (Arif Tekin- Hz Muhammet'in Ölümü;Kaynak: Kadirli Eğitim ve Kültür Vakfı https://share.google/8wyzJUqNiz0mk5wpi)

Hz Ebubekir ve Ömer zamanında yani Sasani imparatorluğunun dirilmesine olanak kalmadığı görüldükten sonra Arap yarımadasının birleşmesi 632-35 arası gerçekleşmiş ve savunmasız İran ülkesi yağma, talan edilmiştir.

İslâm dini tamamlanamadığı için de Ebu Süfyan idaresinde olan Dört Halife döneminde Mekke Yezidilik dini aşılanmıştır.
200 yılda çöküşe geçen Emevi ve Abbasi egemenliği ardından Iran'da kurulan Selçuklu Türk imparatorluğu, onun Anadolu'da kurulan Selçuk- Rum-i yani Rum Hıristiyan Selçuklu devleti de bu günkü İran Azerileri ve diğer Türk boyları gibi Bagratuni Hıristiyan'dı.
Osmanlı beyliği de aynıydı. I. Selim'in Türk mezhebi olan Hanefilik'i devlet dini yapmasıyla Osmanlı kısmen Müslüman oldu.
Padişahların da diğer Tanrı krallar gibi DİNİ SORUMLULUKLARI OLMADIĞINDAN, hic bir padişah ta tam olarak Müslüman olmadı.
Çünkü Din halk içindir.
Yeryüzünde egemen toplum geleneğini kaldıran, her milletin dilinde ve kendi dini geleneklerine uygun olarak yazılmış, süt, yumurta dahil hayvansal ürün yemeyi yasaklayan, köleliği kaldıran, evlilik yaşını kızlarda erkeklerde 16 alt yaş sınırına bağlayan, yeni evli çifte büyük, küçük baş ve kümes hayranlarından birer çift olmak üzere hayvan, para, onları geçindirecek ev, arazi veren bir dini 216-276 yılları arasında Tizpon'lu peygamber Mani yazdı.



Yedi kitaplı olan bu din, her milletten seçilen Fars dili bilen seçilmiş kişilere öğretildi. Ellerine kitaplar verilerek Tanrı Kral I.Şapur'un emri olarak milletlere ögretildi.

Ancak ileri dönemde Mani, devletlerin sınırlarının kaldırılarak Tek Dünya devleti istemesi Zerdüşt rahiplerinin Sasani imparatoru I.Behram'ı etkileyerek Mani'nin öldürülmesine ve dinin yasaklanmasına neden oldular.

Mani'den 300 yıl sonra aynı dini tamamen ilkel Komünizm ilkeleriyle yeniden kuran peygamber Mazdek'in dini de kısa sürede yayıldı ve Devletin Dini Adalettir ilkesi bu dinle yazıldı.

Elbette bu din de Zerdüşt Sasani Imparatorluğu ve Roma imparatorluğu tarafından sakıncalı bulundu, yasaklandı.

Hint, Iran baş tanrılarının soylarından gelen küçük tanrılar Asuralara ibadete dayalı, büyücülük, yamyamlık gibi Sümer, Hint, Sabi, Fars gelenekleri barındıran bu iki dinin eksikleri ve bunlardı.

Bu Asuralar denilen şeytanlar ve cinlere Yecüc ve Mecüc kavmi de denilirdi. Batı Hun İmparatoru Atilla'nın Batı Roma'yı yıkmasıyla oluşan Türk Düşmanlığı, Roma İncil'inin Tevrat'ına da Gog ve Magoglar yani Devler ve Cüceler olarak geçmişlerdir.

Türkler ve Çekik Gözlü öteki milletler, bu Asuraların soylarından oldukları için hürmet görürken, Roma Katolik İncili ve Herakles emriyle yazılmış Kuran İslam'ı ile Şeytan soyu Lanetli milletler ilan edildiler.

Maniheizm ve Mezdeke dinleri de bu bahaneyle, köleci krallar ve ruhbanlarca lânetlenmişti.

Ancak, ulusların devletten adalet beklentisi, adalete dayalı toplum yaşamı özlemlerini, yeni yazılan Roma Katolik İncilini, İslam Kuran'ını bile okumadan kabul ettikleri halde, sosyal yaşamlarında bu adalet ilkelerine sahip çıkmaya gayret ettiler.

Ümmet kardeşliği böyle kabul ettirildi.

Ama devletler uygulamada bunları görmezden gelerek halklara zulüm ettiler.

Yine de Adaletli Tanrı kavramı gönüllerde kaldı.

Bu ihtiyacın Sanayi ve hukuk devrimleriyle yeniden canlanması, vahşi kapitalizmin zulmüyle oldu.

19.yüzyılda Karl Marks Komunizmi bu dinden esinlenerek yazdı.

20. yüzyılda milletler demokratik rejimlere geçtilerse de İkinci Dunya Savaşı sonrası, demokratik devletlerin artmasına neden olan Amerika Birleşik Devletleri, birden bu düzenin düşmanı, şeriatın koruyucusu oldu.

100 yılda Afganistan, İran ve diğer Islam ülkelerinde şeriat devletleri kuruldu.

Son olarak Türkiye, Suriye devletleri de buna eklendi.

Tunus hariç demokratik Müslüman ülke kalmadı.

Hatta Avrupa devletleri bile 2023'den bu yana İncil şeriatı temelinde Irkçı faşist hükümetler kurmaya başladılar.

Şimdi, bilinen en eski tarihten bu yana Din Devletlerinin Hukuk Devletlerine geçişlerine bakalım;

Sümerlerde yüksek dereceli rahipler ve rahibeler, hangi tanrıya adanmış tapınak ise, o tanrının karısı kabul edilirlerdi. Bunlara Allah'ın Karıları denilirdi.

Bunlar tanrının tapınağı ziyaret etmediği ve ziyaret ayini olmayan dönemde hamile kalırlarsa, tanrıyı boynuzlamış diye öldürülürdü.

Tarih boyunca tüm Sami Toplum kralları, firavunları, Şahları en yüksek rahiplik derecesine gelinceye kadar dini ve askeri eğitim alırlardı. Hepsi tanrılarından vahiyle emir alırlardı. Roma imparatorları da aynıydı ve hatta yeryüzünün en büyük Tanrısı olduğunu I.Konstantin yasayla tespit etmişti. 


İslam Halifelerinin de öyle olduğuna inanılır, her Müslüman dileğini önce padişahtan, o vermezse Allah'tan dilemek zorundaydı.
Yemek dualarında padişaha dua edilir, dilekler dilenirdi.

Sargon Efsanesi;

Sümer Tapınak Fahişesi yâni Rahibe olan annesinden doğmuş, babası belirsiz biriydi.

Bu yüzden annesi onu kundaklayıp bir sepete koyup Fırat nehrine bırakır.

Bir kadın onu bulur ve kendi oğlu gibi büyütür. Devlet memuru yapar.

Akad kralı olan Sargon(M.Ö 2279 ölümü), Sümer kralı Urzababa'nın katibiydi. Savaştan dönen kralına darbe yaparak Akad İmparatorluğunu ve soyunu kurdu.

Sümer dini değerleri ağırlıklı Sümer rahiplik kurumlarının idaresinde çalışan kamu kurumlarını tasfiye ederek çıkardığı yasalarla, hukuk devletine çeviren ilk imparator oldu.

Wikipedia bize, "Sargon, Mezopotamya'da iktidarı ele geçirmekle beraber sosyal, siyasal ve ekonominin yanında sanatta da değişiklikler yapmıştır." Tespitini yapmıştır.




Sargon'dan 550 yıl sonra Akad İmparatorluğunun yerini alan Babil krallığının kralı Hammurabi de dini yasaların adalet ihtiyacını karşılamadığını görerek tarihte Hukuk Devletini inşa eden kişi olmustur.

"Hammurabi kanunu nedir kısaca?

Hammurabi Kanunları, MÖ 1755-1750 yılları arasında yazılmış bir Babil hukuk metnidir. Antik Yakın Doğu'nun en uzun, en düzenli ve en iyi korunmuş hukuk metnidir.Babil'in Birinci Hanedanlığı'nın altıncı kralı Hammurabi tarafından yazıldığı iddia edilen Akadca'nın Eski Babil lehçesiyle yazılmıştır."

https://en.wikipedia.org

En eski dinler, varlıklarını korumak için birleşmiş insanları ve nesillerini bir arada tutmak icin yazılmış, kabileye, millete özel dinlerdir.

Yahudilik, Zervanilik, Yezidilik, Hıristiyanlık, İslâm gibi, tebaa/köle milletler için yazılmış dinler, çok uluslu imparatorlukların, kurucu milletten olmayan, gayri menkul edinemeyen, kendi tanrısına ibadeti yasaklanmış köle milletleri, imparator Tanrı Kral'a en bağlı, kısmen egemenlik verilmiş tebaanın idaresine ve imparatora KÖLELİĞE İKNA ETMEK amaçlı yazılmış SİYASAL DİNLERDİR.




Bu nedenle hakka, hukuka aykırı da olsa Tanrı kabul ettirilen kralların isteklerini içerirler. Din değil adeta fermandırlar.

Romalılar da İran Mitra dininin Yunanlılar için yazılmışını aldılar ve kendi milletlerine göre yorumlayarak Roma Mitra Dinini yazdılar ve Krallarının emrine uyup inandılar.

Ama, dinin toplumun adalet ihtiyacını karşılamadığını onlar da biliyorladı ve Roma 10 ve 12 Tablet Yasalarını yaptılar, parlamentolu cumhuriyet kurdular.

Roma'nın yerini alan Vatikan- Prusya (Almanya) ortak idaresinde Kutsal İttifak Devletleri de, keşifler çağının kazanımları ile 16.yy'da Rönesans aydınlanma akımını başlattılar.

Dini devlet yaşamından, eğitimden çıkarıp, akla, bilime, evrensel adalet kurallarına dayalı parlamentolu cumhuriyet rejimleri, fen bilimlerinde ilerlemiş okullar açtılar ve dünyaya hükmeden milletler oldular.

Last word-Son söz;

Acılar bitmeyecek,
Göz yaşı dinmeyecek,
Kapılar açılmayacak,
Sabır edip tanrıya güvenmeye, amin demeye devam ederseniz, ömrünüzü boşa geçirmiş olursunuz.

Aldatılmış bir mümin olmayın,
Sorgulayan, meraklı, akıllı olun.
Ruhban sınıfının ve hükümetlerin kölesi olmayın.




Takdir sizindir.

Alaeddin Yavuz 
Emekli Polis Memuru