Sayfalar

16 Ağustos 2025 Cumartesi

SEN DE ÇİÇEK EK

  #SEN DE ÇİÇEK EK!


Çiçek bahçesinde yaşamak istiyorsan bahçene çiçek ekeceksin.


Küresel Sermaye, dünya halklarını dini taassuba boğarak, ortaçağın gerisinde cahil, hakkını aramaktan korkan aciz köleler haline getirerek, bir kaç milyon köleci aristokrat ile insanlığı köleci şeriat rejimleriyle yönetmek  istiyor. 

Bunu her devlette satın aldığı sömürge valisi yaptığı kukla politikacılar, sahte veya gerçek diplomalı akademisyenlerle, bürokratlar, tapınak görevlileriyle, satın alınmış yazılı ve görsel basınla ve her apartmanda olan dedikoducu ayaklı basınla yapıyor.

Çağdaş, demokratik, eşitlikçi, sosyal hukuk devlet rejiminde ve akıllı, bilgili, çağdaş ahlaklı, insan yetişmesine birikimlerimizle katkıda bulunursak, kazandığımız her insan, insanlık bahçesine ektiğimiz bir çiçektir.


Yazılarımızı kim okur demeyin, öyle bir okurlar ki benim gibi 8,5 yıl süren davalarla adliye yollarında ömür tüketirsiniz.

Hepsinden beraat ettim ve yobazları bile değiştirmeyi başardım. 

Elbette herkesi değilse de devlet yöneticileri bile hem yurt içinden hem yurt dışından etkilendiler. 

Bunları görmek insanı mutlu ediyor.

Bazen gıcıklık olsun diye dediğinizin tersini de yapsalar da.

İnsanları havlayarak ürkütürsünüz belki de, değiştiremezsiniz ama ikna ederek, vicdanlarına, beyinlerine dokunarak yapabilirsiniz. 

Ülkemde Kuran tartışmalarına, Kuran'daki ayetlerin Tevrat, kanonik olan ve olmayan İnciller, Avesta, Talmud Mani dini öğretilerinden derleme cümleler olduğunu kanıtlayınca, yobazlık dar çevreye itiliverdi. 

Tarihte olmadığı kadar ateizm, deizm yükseldi. 

Ama klasik mücadele şekli yalnızca dinî ve dindarları eleştireydim onlar kazanırdı. 

Benim tarzım insanları etkiledi.

Diyanet İşleri Başkanlığından bir profesör, 2010'lu yıllarda, "Değişik İnançlardan Yaratılış" başlıklı çalışmamda yaptığım "Kuran Hud Suresi 7. ayet, Tevrat Yaratılış bölümüne atıf yapıyor" tespitim üzerine kitap yazdı.

Tespiti kendi yapmış gibi yapınca bir televizyon programcısı arkadaşım onu programina davet etti. İntihal, alıntı yaptığını, alıntıyı kendine mal ederek Çalıntı yaptığını kanıtladı.

Profesörümüz "bir Allahsız, dinsiz  ateistin adını mı din kitabına koysaydım" deyince, programcı arkadaş, 1400 yıldır sizin beyniniz bu tespiti yapmaya yetmediyse ateistin adını yazacaksınız dedi.

Ben bilgi yayılsın diye bir kaç yazı dışında telif hakkı koymadım, kimseyi mahkemeye vermedim.

Ama peygamber Hz Muhammet'in melek Cebrail'den vahiy almadığı, önceki dinlerden kopya çektiği, her din kitabının da böyle olduğu da kabul görüverdi.


Ama, Vatikan, Avrupa, Amerika ülkelerinin Kardinalleri bile alıntı yaptıklarını söylediler. 

İslam ülkelerinde Atatürk olmak isteyen krallar çıktı, hem de şeriat rejimlerine tepkiler arttı. 

Benim tespitlerim ateş oldu, insanların beyninde yerine oturmamış odunları tutuşturdu, beyinlerde kültür devrimi ateşi kendiliğinden büyüdü, kimlik kazandı.

İran, İsrail, Goggle, Facebook, Tweeter, İnstagram, Youtube, Dailymotion bana yasaklar uygulamaktadırlar.

Bu gün Diyanet kurumu bile Kuran ayetleri hangi kitapa atıf yapıyorsa, o kitabın ayetlerini vererek açıklamaya başladılar.

Emekli bir Polis Memuru olmama rağmen, yaptığım tespitlerin insanlık tarafından kabullenilmesi beni yasaklara, engellere boğdu.


Buna rağmen halâ insanlar okuyorlar. Ben olmasam da benim türettiğim beyinlerden okuyorlar. 

Bana gerek kalmadı. Herkes Atatürk oldu.

Para kazanmıyorum ama, çağdaş toplum bahçelerine her ülkeden çiçek insanlar kazanıyorum. Varlığını bilmesem de sesler, haberler geliyor.


Kazandığım bu insanların bana, "Alaattin bey, beni dinden kurtardınız ama, size "Allah razı olsun" dan daha iyi teşekkür şekli bulamadım" demeleri bile standup programlarına konu oldu.

Siz de çiçek ekin, insanlık bahçesi bir çiçek kazansın, çağdaş dünya toplumu olma yolunda meşale olun, medeniyet ateşi sönmesin 

Kim olursanız olun, antik çağlardan kalma kin ve nefret duygularınız ile yakın, uzak komşularınıza düşmanlık etmeyin.

Sscb'yi yıkmak için söyleyip unuttuğunuz;

Sayın küresel Sermaye ve onun Batılı politikacıları "We are the world, we are the children of the world" barış mesajını insanlığa vermeyi sürdürün.

Yoksa o şarkı yalnızca Sovyet solcularına bir tuzak mıydı?

Siz var ya siz az hileci tanrının çocuğu değilsiniz hani. 

Sizi gidi sizi!!!

İnsan olun ki sizi örnek alıp sizin gibi olsunlar.

Değişin, değiştirin!

Sizler de sayın Küresel Sermaye ve memurusları.


Takdir sizindir. 

Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru

10 Ağustos 2025 Pazar

TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİTTİ TEYYO CUMHURİYETİ GELDİ.

TÜRKİYE CUMHURIYETİ BİTTİ TEYYO CUMHURİYETİ GELDİ.

Türkiye artık devlet değildir, şahıs ve aşiretlerin malıdır.

İktidarda kalmak için de her tavizi verdiler, veriyorlar.

Bunlar şeriatlarını yaşamak icin devleti yıktılar, soydular.

Devlet olmadan şeriatlarını nasıl yaşayacaklar bilmiyorlar.


Davalı kişiler RTE'yi hedef almışsa, haklarında suçlama/iddianame yazılmadan, yani yasal olarak kanıtlanmış, belgeli bir suç olmadan, Amerika'nın Solculara yaptığı Şafak Operasyonları/Er George Operasyonlarıyla asker, polisle baskınlar yapılıyor, don gömlek alınıyor, yüzlerce polis eşliğinde hapse tıkılıyor, savunmaları yok sayılıyor, avukatları hapsediliyor, şirketlerine, banka hesaplarına, çocukların kumbaralarına kadar el konuluyor, bunların hepsi var olan Anayasa ve yasaları çiğneyerek yapılıyor.


İktidar ve ortakları Türkiye Cumhuriyeti devletini tasfiyeyle yıllar önceden seçildi, iktidar edildi.


Yabancılara ülkede satacak, hibe edilecek bir şey de kalmadığı gibi, yurt dışına kaçırdıkları paraları geri getiremediklerinden kullanamıyorlar.

Mecburen uyuşturucu, silah, eğitimden kopardıkları çocuk, kadın ticareti dahil her pisliğe bulaştılar.

Amerika ve Avrupa devletlerinin ilaçlarının kobaylığını Afrika ülkeleri gibi halkımız da kobay edildi.

Bunların kendi halkına, devletine yaptıkları ihaneti bilen yabancılar gözünde değerleri de kalmadı.

Afrika ligiyle takılıyor, Vehhabi sermayesiyle ayakta duruyorlar.

Batılı ülkeler görüşmek bile istemiyor.

Ayıp olmasın diye İtalyan Meloni çağırdı.

-Bir tane bile göçmen geçirmiyorsunuz" diye övdü, yolladı.

Trump, Aliyev ile Paşinyan'ı Ak Sarayına çağırdı, ikili barış sağladı Zengezur koridorunu 100 yıllığına işletme hakkı aldı.

Bizim hükümet, soran olmuş gibi onayladığını söyledi.

İran projeyi uygulatmam dedi.

Rusya, biz olmadan olmaz, kambersiz düğün olmaz dedi.

Suriye'de bir iki inşaat almışlar, sermaye garantörü körfez Vehhabileriymiş.

Bu Vehhabilerin her vatandaşı ülkemize her girişte gümrük vergisi de ödemeden 15.000$ (600.000₺) altın getiriyor. Geçende TRT Belgesel kanalında Yerli Gümrük programında gördüm.

Ama bir vatandas bir cep telefonu getirsin üç katı vergi ödüyor.

ABD dolarını düşük tutmak için altın fiyatlarını Rte şişirince, dünya piyasalarının üzerinde değer kazanan altını, ülkesinde ucuza alan Arap Türkiye'de satıp Abd Doları alıyor, onu da Türkiye'ye faizle veriyor kazanıyor.

Tarım, hayvancılık yok edildi. Somali, Etiyopya, Kazakistan, Ukrayna, Rusya'da tarlalar aldılar, orada ekip burada ithal mal diye satıyorlar.

Helâl et dedikleri meğer Ortodoks Hıristiyan mezhebine göre yetiştirilmiş hayranlarmış.





Sırbistan, Fransa, Avustralya, Venezuela ve diğer Güney Amerika ülkelerinden büyük-küçükbaş hayvan ithal ediyorlar.

Helâl et sorunu çözüldü.

Hiçbir sarıklı, cübbeli Gürcü, Ermeni papazı, Yahudi hahamı artık HELÂL ET diye bağırmıyor.

Devlet yabancıların sağmal ineği oldu.

Yaparsa seriatçı Bagratuni Yahudi Hıristiyan AKP yapar.

Neyse ekonominin, uluslararsı siyasetin kitabını yazmış Arapların dilencisi olmuş bir siyasi önderimiz var.

Iktidar ile muhalefet ortak olduğundan iktidarı kaybetme korkusu olmayan hükümet her türlü haksızlık, yolsuzluk, hile, hurda, yağma, talan yapıyor, anlaşmalı muhalefet cart, curt ettikçe pişkin pişkin sırıtıyor, sınırsız, sorumsuz yaşıyor.




Seçimlerde oyları Saraylı sayıyor, muhalif partilere ulufe gibi oy dağıtıyor.

Vatandaş da oy verdim hükümet, muhalefet seçtim diye avunuyor.
















Avunun, avunun...

N.Erbakan'ın telaffuzuyla, Teyyo Cumhutiyetinizin keyfini çıkarın.

Taki yakında Maduro gibi başına ödül konulup, Saddam, Kaddafi gibi devirmek için ülkemiz işgal edilinceye kadar.


Alaeddin Yavuz