Sayfalar

26 Eylül 2022 Pazartesi

HEM OSMANLICI HEM VEHHABİ OLUNMAZ

HEM OSMANLICI HEM VEHHABİ OLUNMAZ!

YEMAME SUUD BENI TEMIM YAHUDİLER ,MÜSLÜMAN GIBI IBADET EDEN NASTURI, SÜRYANİ HIRISTIYANLARIDIR.

HİLAFETİ OSMANLIDAN ALMAK IÇIN SIMDIKI ARABİSTAN BASKENTI RIYAD'TA, MEHMET ABDULVEHHAB'IN MEMLEKETINDE, ILK ISYANLARINI 1745 YILINDA BAŞLATTILAR.

RUSYA 1760, ABD, INGILTERE 1820'LERDEN BERU DEVLETIMIZIN BAŞINA KENDİLERİNE SADIK, TÜRK VE MÜSLÜMANLARA DÜŞMAN OLAN MÜSLÜMAN GIBI IBADET EDEN YAHUDI HIRİSTİYAN HÜKÜMETLERINI BAŞA GETİRMİŞLERDIR.


OSMANLIYI, TOPRAKLARINDA EGEMEN DEVLET YAPAN SON PADİŞAH ABDÜLAZIZ'DIR.

ŞIMDIKI OSMANLICILARIN DEDELERINI PERİŞAN ETMİŞTİR.

FATURASINI DA, HAYATIYLA ÖDEMISTIR.

ARDILLARI KUKLADIR.

OSMANLININ EN ŞÖHRETLI CİHAD ASKERI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'TUR.



ATATÜRK DUSMANLARI DA YUKARIDA SAYILAN VATAN HAİNLERİ KRIPTOLARDIR.

HEM OSMANLICI HEM AMERİKAN, INGILIZ, ALMAN, FRANSIZ, RUS, ÇIN MANDACISI OLUNMAZ.

ATATÜRK GIBI TAM BAĞIMSIZLIKÇI, ULUSALCI, DEMOKRAT, LAIK, SOLCU OLURSAN GERÇEK OSMANLICI OLURSUN.


ÇÜNKÜ, 1698 2. VİYANA YENILGISI SONRASI HAÇLILARA KARŞI VARLIĞINI, BAĞIMSIZLIĞINI KORUMAK IÇIN ARALIKSIZ 200 YIL SAVAŞMIŞ, DEVŞİRME BAZI DEVLET ADAMLARI VE ONLARIN KIŞKIRTTIĞI GAYRİ MÜSLİM ISYANLARI ILE YIKILMISTIR.
TAKDİR AKLI OLANINDIR. 

ALAEDDİN YAVUZ 

25 Eylül 2022 Pazar

BIR ŞERİAT DEVRİM HİKÂYESİ

TÜRK MİLLETİ

İRAN'LI ZİBA VE MUHAMMET

Alıntı, gerçek hikaye.

1985 yıllarında İran'da yaşanmış gerçek bir yaşam öyküsü



Ziba ile Muhammed üniversite yıllarında tanışmış, uzun süren bir arkadaşlık

Döneminden sonra yeni evlenmiş bir çifttir...

Muhammed, sığır ticaretiyle uğraşmakta,

Ziba ise bir özel hastanede hemşirelik yapmaktadır.

Bir aylık evli çift,

balayına çıkma planları yapmaktadırlar...

Muhammed, bütün formaliteleri yerine getirerek esine ve kendisine on beş günlük bir balayı programı hazırlar...

Ve özel otomobilleriyle balaylarını geçirmek için Benderabbas şehrine

hareket ederler...

Ziba ile Muhammed yaklaşık 600 km lık bir yol katederler.

İran devrim muhafızları Pasdar'lar kara yolu üzerinde araçları durdurarak

kimlik kontrolü yapmaktadırlar.

Ziba ile Muhammed'in araçlarını da

durdururlar.

Ziba'dan evlilik cüzdanı istenir. Ziba çantasını karıştırır, valizlerine bakınır ama evlilik cüzdanı yoktur.

Cüzdanı evde unutmuştur.

Muhammed yeni evli olduklarını ve balayına gittiklerini devrim muhafızlarına

anlatmaya çalışır..

Devrim kuralları kesindir.

Evlilik cüzdanı olmayan kadın erkeğin yanında bulunuyor ise fahişedir. Cezalandırılmalıdır.

Ziba ile Muhammed evli olduklarina dair yeminler eder...

Yalvarırlar...

Nafile, Ziba Karakola götürülüp fahişe suçundan seri mahkemeye çıkartılacaktır.

Muhammed, "Evlerinin 600 km uzakta olduğunu müsade ederlerse karısıyla gidip evlilik cüzdanını getireceğini" söyler.

Devrim muhafızları Ziba'yi bırakmaz.

"Evlilik cüzdanını getir kadını götür.." denir..

Muhammed Evlilik cüzdanlarını almak için geri döner...

Şoke olmuştur.

Biran evvel eve gitmeli cüzdanı getirip karısını kurtarmalıdır..

Yollar uzadıkça

uzar, viraja suratli giren Muhammed direksiyon hakimiyetini kaybederek

yol kenarındaki uçuruma yuvarlanır..

Kazadan üç-dört saat sonra,

Muhammet ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılır..

Muhammed yoğun bakımda ölüm ile yaşam arasında gidip gelmektedir...

On beş gün şuursuzca yatar.

Kendine geldiğinde ilk Ziba'yi sorar. Kabus bitmemiştir.

Ziba canilerin elinde kalmıştır.

"Cüzdanı götürüp karımı kurtarmalıyım..." der.

Bu düşüncelerle hastaneden kaçar.

Evine gider...

Evlilik cüzdanlarını alır...

Ziba'yı alıkoyan karakola

gider...

-"Ziba nerde?... Evlilik cüzdanımı getirdim. Karımı serbest bırakın."

Buz gibi bir cevap alır....

"-Seni bir hafta bekledik gelmeyince, kaçtığını düşündük, bu kadının fahişe olduğunu kabul ettik ve astık...."



Ziba'nin morgdaki cesedini Muhammed'e verirler..

(1985 yıllarında İran'da yaşanmış gerçek bir yaşam öyküsü )

Ve önceki gün de başörtüsünü doğru bağlamadığı gerekçesiyle dövülerek öldürülen 22 yaşındaki Mahsa Amini gibi öldürülen on binlerce kadın.

Bizim tüm savaşlarımız toprak bütünlüğümüzü sağlamakla beraber aynı zamanda kadını eve kapatan, kadını karanlığa mahkum eden kötü zihniyete karşı da kazanılmış gerçek bir devrim savaşıdır.

Şimdi Cumhuriyetimize neden sıkı sıkıya sahip çıkmamız gerektiğini, aydınlığa bakan, ışıklı yol çizen vizyona her gün yeniden neden minnet duymalıyız daha iyi anlıyoruz.